Bilal Kayabay

TUHAF ADAMIM VESSELAM 

Tuhaf adamım da bazen öyle tuhaflıklar oluyor ki ben bile şaşırıyorum kendime.

Durduk yerde şu aklıma takılan lafa bakın:
“Ölümü gelen eşek kurda doğru anıra anıra idermiş.”

Tuhaflığı nerede mi diyeceksiniz. Tuhaflığı “Yetmez ama evet” diye ortalığa dökülen bitirim aydınları (!) düşünürken sözün aklıma şıppadak damlamasında.

Nasılsınız iyi misiniz kerameti kendinden menkul, aydınlık konusunda burnundan kıl aldırmayan kılkuyruklar. Neden olduğunuz bu karanlık ortamdan sonra, hâlâ aydın olduğunuzu düşünüyor musunuz !..

Eğer düşünüyorsanız, bu, tuhaflıktan öte harbiden dangalaklık olur…

İKİ SÜRÜ BİZ ÖTEKİ ‎

Bu kepaze ortamda iki türden sürü var:‎
Birinin yavuz iti, sopalı çobanı var;‎
biri sanal muhalif zavallı bir yoz davar.‎

Yavuz itli – sopalıda bin bir türlü numara,‎
hurafeye fetvaya sorgusuz tapınma var.‎

Uyanık ödlek yozda ne beyin ne de bilinç;‎
kendini tatmin için dilleri kürek kadar;‎
Medyatik olmayana hem kör hem de sağırlar.‎

Haksızlık etmeyelim, bir de böyle ortamda ‎
İlla da gerçek diyen biz gibi salaklar var. ‎