Metin Gümüş 

Faiz, yoksulların kendisinden nefret ettiğini biliyordu. Bu durumdan rahatsızdı. Utanıyordu.

Bu nedenle adını değiştirmeye karar vermişti. Yanlız yeni adı konusunda bir fikri yoktu. Herkesin seveceği bir adı olsun istiyordu. Uzun uzun düşündü, uygun bir ad bulamadı.

Bir gün ilçede bir meyhanede demleniyordu. Meyhanede bütün masalar doluydu. Bir tek kendi oturduğu iki kişilik masada karşı sandalye boştu.

Meyhaneye bir kişi geldi. Meyhanenin dolu olduğunu görünce, gözleriyle boş bir yer ardı ve gördü. Hemen doğruca oraya yönerek gelip, bu boş yere oturmak için Faiz’den izin istedi. Faiz, “tabii beyefendi buyur” diyerek el ile sandalyeyi işaret etti.
Faiz kendisini tanıttı. Yeni gelen de “bendeniz de Caiz” diye kendini takdim etti. Caiz ismini duyar duymaz bir şimşek çaktı Faiz’in beyninde. İşte aradığım isim diye geçirdi içinden ve kararını verdi. Artık o da Caiz olacaktı.

Aslında Caiz’de görür görmez pek hoşlanmıştı Faiz’den. İnsana güven veren görüntüsü ve duruşu vardı. Bakışları huzur veriyordu. Kibardı… Bu adamdan iyi bir dost olabilirdi.

Garson geldi, Caiz’de siparişlerini verdi. Garson oradan ayrılmadan, Caiz garsonun kulağına bir şeyler söyledi. Faiz’e hesap getirmemesini, hesabın tamamını kendisinin ödeyeceğini tembihlemişti.

Faiz’in siparişleri de gelince kadehleri bir birlerinin sağlıklarına kaldırdılar. Derin muhabbetlere daldılar. Çeşitli konuları tartıştılar. Faiz siyâset ve ekonomi konularında, Caizi ise; edebiyat, kültür, sanat konularında daha fazla donanımlıydılar.

Tesadüf bu ya, birara Caiz evirip çevirip sözü, ismin insan kişiliği üzerinde ki etkilerine getirdi.

” Çocuğa isim koymak, çocuğun kişiliğini şekillendirmenin ilk adımıdır” diye söze başladı ve devam etti. Çocuğa koyulan ismin anlamının, çocuğun kişilik gelişiminde olumlu veya olumsuz etkisi olduğu bilimsel bulgularla ortaya çıktı. Kişinin karakter gelişiminde ve ruhsal olgunlaşmasında ona hitab etme biçimi büyük rol oynuyor, isim, kişinin algılarını değiştirerek kişiliği şekillendiriyor.
İsmiyle ilgili konulara ilgi duymaya başlıyor. Ve o isimdeki anlamı gerçekleştirecek pozisyonlar alıyor farkına varmadan.  Vural, Volkan, Alev gibi isimler mesela… Bu isimleri taşıyan kişilerde saldırganlık, agresiflik, heyecanlılık gibi tepkiler gelişebiliyor” deyince söze Faiz girdi. “İsmiyle müsemma” sözü boşuna söylenmemiş deme ki… Caiz onayladı “aynen öyle….”

Faiz’in beklediği an gelmişti. Kendisinin de isminden muzdarip olduğunu anlatıp, “ismimi değiştirmede kararlıyım. Ama hangi ismi kullanacağıma karar verememiştim. Verememiştim diyorum çünkü şu an onuda bulmuş durumdayım. Sizin isminizi duyar duymaz kesin kararımı vedim. İsmimi Caiz olarak değiştireceğim” dedi. “Yanlız bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum. Mahkemeye başvurup dava açsam tanık bulmam gerek. Kim gelir de Benim Caiz olduğuma tanıklık eder ki” diye ekledi.

Caiz, “düşündüğün şeye bak. Ne gerek var mahkemelerde uğraşmaya, Müftüler nikâh kıyıp kadın ve erkeği karı koca ilan ediyor. Gidelim Müftü efendiye, seni de Caiz diye ilan eder bu iş olur biter.”

Bu öneri Faiz’inde aklına yattı. Ertesi gün Müftü’ye gidip, durumu anlattılar. İsim değişikliği talebini iletiler.

Müftü hemen bir fetva kaleme alarak Faiz’in eline verdi. Fetva da aynen şunlar yazılıydı. ” Bundan gerü Faize Caiz demek caizdur.

İşte böyle artık Faiz’de Caiz oldu.

Not: İsmin insan kişiliği üzerindeki etkilerine dair bilgiler, Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tahran’dan alınmıştır.