Metin Gümüş

Yıllardır “asgari ücretin altında emekli maaşı yoktur” diye hava atacaksın; coronalı günler gelip çatınca da, coronayla mücadele adına “en düşük emekli maaşını 1.500 tl.yaptık” diye yine yeniden kendine hava atma vesilesi yaratmağa kalkacaksın;

Bütün dünya liderleri bu mel’un salgının yarattığı ekonomik tahribata karşı programlar, ekonomik paketler açıklıyorlar.

《》 “Koronaya karşı savaş için 300 milyar euro bütçe ayırdık,
《》 Hiç bir şirket bu süreçte iflas vermeyecek .
《》 Halkın temel ihtiyaçları karşılanacak.
《》 Bütün şirketlerin zararı ödenip, işten çıkarma olmayacak .
《》 Çalışmayanların sigorta ve işsizlik parası ödenecek.
《》 Ülkede bütün hastane çalışanlarının maske ihtiyacı karşılanacak,
《》 Bütün halkın sabun, jel ve maske ihtiyacı bedeva karşılanacak,
《》 Bu süreçte bütün otel ve taksiler parasız hizmet verecek ,ücretleri devlet tarafından             karşılanacak.
《》 Bu süreçte banka borçları ve ev kredileri bankalarca dondurulacak,
《》 Bu süreçte calismayanlarin ev kirası devlet tarafindan ödenecek .
《》 Küçük esnafın zararı devlet tarafından karşılanacak” diyorlar.

Peki sen ne diyorsun?
Özcesi senin açıkladığın paketi madde madde yazmaya içim elvermiyor. Nasıl yazayım ki! Ben dünyaya seninle aynı pencereden bakmıyorum. Dünya deyince senin aklına şirketler ve sermaye, benim aklıma emeği ile geçinen halk geliyor. Sen bu salgından sadece şirketlerin dolayısıyla sermayenin etkileneceğini düşünüyorsun. Ben bütün bir halkın.

Senin açıkladığın paket de halk yok. Sermaye var mı? Açıkladığın palyatif tedbirler (belki Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yüzünü güldürür)ama sermayenin hiç bir yarasına merhem olmaz.

Zaten sermaye de dahil hiç bir kimsenin yarasına merhem olacak bir şey yapamazsın. Çünkü bitmişsin sen bitmişsin! Kendin bittiğin gibi ülkeyi de bitirdin.

Bak el oğlu açıkladığı prgramlarda ülkesdinde hiç kimsenin mağdur kalmayacağını, herkesin her türlü ihtiyacının karşılanacağını ilanen söz veriyor.

Sen;
(Sermye ve şirketlere yaptığın vaadler, seninle Rifat Hisarcıklıoğlu arasında kalsın)
bu güne kadar ki söylediklerini yalanlarcasına
《》 1.500 tl.altında emekli maaşı bırakmamakla,
《》 5 yüz bin tl.altında olmak koşuluyla ev alımlarında peşinat miktarını %10 ‘a          düşürmekle,
《》 Uçmayacak uçakların biletlerinde KDV’yi %1’indirmekle,
《》 Ufukta hareketlenme ihtimali görünmeyen Turizm’de otel ve konaklama vergisini 6 ay ertelemekle,
《》 Hangi yaraya merhem olacağı bilinmeden emeklilerin bayram ikramiyelerini yaklaşık iki ay önce vermekle tahribata karşı önlem paketi diye bizi kandırmaya çalışıyorsun.

Bizim böylesine “palyatif” olmaktanda öte, palavratif tedbir ve söylemlere karnımız tok.

Böylesine ciddiyeti olan bir hususta, böylesine komik kalan tedbirlerinizle baş başa bırakıp sizi Hasan Hüseyin Korkmazgil’e havale ediyorum.

“sen hiç vatansamaz mısın varsamaz mısın
sen hiç onursamaz mısın çoksamaz mısın
sen hiç utanmaz mısın arlanmaz mısın
hele bir döndür başını da şu gidişe bak
hele bir döndür başını da şu düzene bak
hele bir döndür başını da şu haline bak”(*)

Şu iki dize de benden olsun:

hele bir aç kulağını da şu ettiğin laflara bak
hele bir aç gözünü de şu devirdiğin çamlara bak.

(*) Şapka şiirinden..