Parlamenter sistem çöktüğünde açık faşizmin ilanıdır.
Laiklik çöktüğünde açık faşizmin ilanıdır.
Sosyal hukuk devleti çöktüğünde açık faşizmin ilanıdır.
Güçler ayrılığının ortadan kalkması demek açık faşizmin ilanıdır.
Bir aklı evvel muhalefet parti başkanı da zaten “fiili başkanlık vardır, bunu yasayla meşrulaştıralım” dedi. Be aklı evvel onu yapıncaya kadar desene ki, her kim olursa olsun anayasayı çiğneyemez. Desene ki biz anayasayı çiğnetmeyiz. Hani sen milliyetçiydin…?
Bir kere sen milliyetçi değilsin. Dışarıdan aldığın talimatla koalisyonu nasıl ki çökerttin vaktinde, şimdi de aynı yöntemle başkanlık tartışmasını ortaya atarak benzer bir oyun oynamaya başladın.
RTE ve senin ortak özelliğiniz “koltuktan düşme korkusu”dur. Sen onu iktidarda tutuyorsun, o seni başkanlıkta…
En belirgin ortak eyleminiz ise Meral Akşener’e çektiğiniz operasyon.
Bu halka neyin milliyetçiliğini yaptığını da anlatmalısın. O Osmanlıyı kurarken, sen milliyetçilik yaparken bu iş nasıl olacak?
O Türkiye Cumhuriyeti devletine “reklam arası” derken, sen Türkiye Cumhuriyeti devletine ne diyorsun?
Yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milliyetçisi değil miydin senin milliyetçiliğin?
Tabi bu sorularım MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’yedir.
“Pilavdan kaçanın kaşığı kırılsın” derken AKP’nin yağmasına ortak olmak mı istedin?
Zaten senin Başbuğun da öyleydi. Süleyman Demirel’e el kaldırır komisyonunu alırdı. Şimdi de anlaşılan geleneği sen sürdüreceksin.
Bu işe 20 milletvekili yetiyor. Sen baraj altında bile kalsan RTE sana 20 milletvekili verir. Adı da demokrasi olur. Daha olmadı Türkeş’in oğlu gibi sende gider baş köşeye oturursun. Bozkurt olur pembekurt…
İkiniz sırt sırta verdiğinizde başkanlık oylanacak, bu kesinleşti gibi.
CHP, HDP ve diğer sosyalist partiler bu referandumda başkanlığa hayır diyecekler. Sizde onların PKK sempatizanı olduklarını söyleyerek sözüm ona halkı kandırmaya çalışacaksınız. PKK üzerinden HDP’ye vuracak böylece başkanlığı garantiye alacaksınız ama bu o kadar basit değil.
Siz burada muhalefete düşeceksiniz.
Nasıl mı?
Kurtuluş savaşı veren, Çanakkale geçilmez diyen bir iradenin kurduğu cumhuriyete muhalefetsiniz. 1950 Yılından beri de içini boşaltıyorsunuz.
Adnan Menderes, darbeciler, Süleyman Demirel, darbeciler, tekrar Süleyman Demirel, darbeciler, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan… Bir ABD projesinin Türkiye Cumhuriyeti üzerine oynanan oyunun baş kahramanları, ABD uşakları… Yolun sonuna geldiniz. Ya ABD’nin uşağı, kuklaları sizlerin dediği olacak, ya da; “Çanakkale geçilmez” “geldikleri gibi giderler” “ya istiklal ya ölüm” diyen kurucu iradenin dediği olacak.
Bu halk size Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tanıdığı hakla ülkeyi yönetin diye oy verdi. Gidin ülkeyi yıkın diye vermedi. Gidin ecnebi planını, siyonist planı uygulayın ve cumhuriyeti yıkın diye oy vermedi. Evet evet siz cumhuriyetin muhalifleri siniz.
Başkanlığa karşı çıkan herkes bu ülkenin asli unsurlarıdır. Başkanlık isteyen ABD’dir, Avrupa’dır, İsrail’dir, Rusya’dır.
ABD aleyhine konuşmaları tamamen sahtedir. ABD ile anlaştılar. sağ gösterip sol vuracaklar. Fethullah Gülen nasıl projeyse RTE’de öyle projedir. Bunlar ABD’de pişirildi.
Evet evet Cumhuriyet mi?
ABD’mi, İsrail’mi, Avrupa’mı, Rusya mı?
Oylanacak olan budur.
Oylanacak olan “kurtuluş savaşı verdiğimiz ve ülkemizden kovduğumuz ülkeler mi, Mustafa Kemal” midir…
Savaşarak ülkemizi işgal edemeyenler bir Adnan Menderes buldular, bir Süleyman Demirel buldular, bir Kenan Evren, bir Turgut Özal, bir Recep Tayyip Erdoğan ve bunlara yamaklık eden Devlet Bahçeli, Fethullah Gülen gibi nice nicelerini buldular ve ülkemizi içeriden işgal etmeye kalktılar. İşte bu başkanlık mevzusu vuruşlarının en son halkasıdır.
Başkanlığı aldıkları günün ertesinde yapacakları ilk eylemleri tekbir sesleri ve ilahilerle Mustafa Kemal’in heykellerini yıkmak olacaktır.
Sizi PKK’ HDP ile kandırıp bu eylemi yapacaklar. Kendi mezarınızı kendinize kazdıracaklar.
Uyanık olmazsan bunlar yapılacak.
Cunhuriyetine, parlamentona, laikliğine sahip çık.
Başkanlık demek ülkenin işgali demektir.
Ya emperyalist işgal, ya cumhuriyet!!!
