Sinsi, kurnaz ve bir de ahmak AKP…
Daha önceki tespitlerin belki tekrarı olacak ama şu meselenin tekrar altını çizmeliyim.
Çizmeliyim çünkü AKP İstanbul “neden başkanlık” konusunu sokak sokak işleyeceklermiş.
 
Sömürge ve yarı sömürge ülkelerde parlamento olsa dahi demokrasi her zaman kadük kalır. Devlet hep ceberruttur. Yinede bu tarz ülkeler için en iyisidir.
Sömürge ve yarı sömürge ülkelerde başkanlık sistemi ancak faşizmle tanımlanabilir. Demokrasinin gölgesi bile hüküm sürmez.
Dolayısıyla başkanlık bizim ülkeye göre değil.
Bu işin özü…
Birde kendi akıllarında yıllar önce kurdukları sistem var. Din devleti. İşte o din devleti en iyi başkanlıkta yaşam bulur.
Başta RTE olmak üzere tüm RTEgiller buna göre uyarlanmış durumdalar.
Ve ezberletilmiş bir metin var ellerinde.
7 Haziran seçimlerini kaybettiklerinde aleni çuvallamışlardı.
RTE’nin iktidarda olmasını isteyen derin devlet hem PKK’ye hem de IŞİD’e bir düzine eylem yaptırdı.
İşte o eylemleri bu günler için yaptılar.
Başkanlık paropagandasının en büyük ayağını bu seçimin arkasından gelen katliamlar oluşturuyor.
Deniyor ki, seçimlerde bize az oy verdiniz. Hükümet kurulamadı, hatta güçlü hükümet kurulamadı onun için terör azdı…
Bizi iktidardan indirdiğinizde terör olur bak haaaaa…. Diyorlar.
Cidden de katliamlar oluyor. Yani ölümü gösterip sıtmaya halkı razı ediyorlar. Onun için sinsiler, onun için kurnazlar ve bu oyunu çözeceğimizi düşünmedikleri içinde ahmaklar.
Başkanlık propagandasını katliamlar üzerinden yapmaları bu hazırlığı yıllar önceden yaptıklarını ele veriyor.
AKP’li olduğunu bildiğim insanlara “adamınız başkan olsun mu” sorusunu sorduğumda yanıt “cumhurbaşkanı olmuş koskocaman onu beğenmeyene başkan olsun diye oy vermem” diyorlar.
Cumhur; millet
Başkan yanına gelince milletin başkanı oluyor, zaten.
Milleti baş taraftan neden atıyor?
Milletim milletim diye diye milleti atıyor.
 
Bu millet mafyalaşmış bir yapıya alın size başkanlık, bizi ne yaparsanız yapın demez. Kanaatim bu yöndedir.
ABD ile çekişiyormuş gibi yapması da başkanlık süreciyle alakalıdır. Dedirtecek ki bakın ABD’ye bile kafa tutuyor. Gelin başkan yapalım. dedirtecek, aklı sıra…
Bir gerçekte şu;
Bizim ülkemizin ekonomisi henüz burjuva demokrasisini kaldıracak güçte olmadığı bir anda ABD sözde demokrasiyi getirmişti ülkemize.
Oysa gerçek demokrasi kendi iç dinamikleriyle var olabilirdi.
Demokrasi getiriyoruz ülkenize diyerek sömürgeleştirilen ilk ülkedir Türkiye… Aynı güç şimdi de başkanlık getirmenin derdinde.
Ama ülkeyi böldürmeyen başkanlıkmış.
Su havzaları nasıl ki yerli şirketlere kamuflaj mahiyetinde veriliyor, yarın esas sahiplerine verilecek, aynısı madenler içinde geçerlidir, aynısı başkanlık içinde geçerlidir.
 
Tüm gücümüzle başkanlığa hayır diyeceğiz.