a

Bugünün küçükleri olan çocuklar yarının büyükleri olacaklardır. O halde geleceğin güvencesi çocuklardır. Sağlık, mutluluk ve barış içinde yaşamak bütün insanlığın ortak dileği ve amacıdır. Bu hayatın devamını sağlayacak çocuklardır. Öyleyse çocukların iyi bir şekilde, bakılması, korunması ve yetiştirilmesi de bütün insanlığın görevidir. Atatürk, 23 Nisan 1920’de geleceğin büyüklerine dünyada ilk kez bayram armağan etmiş tek liderdir.

Bu önemli görevin aksamadan bütün milletlerce yerine getirilmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler kuruluşu Ekim ayının ilk pazartesi gününü “Dünya Çocuk Günü” olarak kabul etti. Kendi bünyesinde “UNICEF”, Türkçe adıyla “Çocuklara Yardım Fonu” kurdu. Bütün dünya çocuklarının aynı hak ve hürriyetlere sahip olarak yetiştirilmesini sağlamak amacıyla “Çocuk Hakları Bildirisi” kabul edilip yayınlandı. Bildiride dünya çocuklarının bir bütün olarak nasıl yetiştirileceği maddeler halinde belirtilmiştir. Birleşmiş Milletlere dahil olan bütün dünyadaki milletler, bu bildiriye uygun olarak hareket ederler. Çocuklara haklarının en iyisini vermeye çalışırlar.

ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ

1- Her çocuk bu bildiride belirtilen haklardan yararlanmalıdır. Her çocuk kendisinin yada ailesinin ırkı, rengi, cinsiyeti, dili, dini, politik ve başka konulardaki görüşleri, ulusal yada sosyal kökeni, mülkiyeti, doğduğu zamanki yada sonraki statüsü ne olursa olsun, hiçbir tercih yada ayrıcalık yapılmadan bu haklardan yararlandırılmalıdır.

2- Çocuk, sağlıklı, normal biçimde ve özgürlük ve saygınlık içinde bedenen, zihnen, manen, ruhen ve sosyal açıdan gelişebilmesi için özel himaye görmeli, gerekli fırsat ve kolaylıklardan yararlandırılmalıdır. Bu amaçla hazırlanacak yasalarda çocuğun lehine olacak hususlar gözönünde tutulmalıdır.

3- Çocuk, doğduğu andan başlayarak bir isme ve vatandaşlığa hak kazanmalıdır.

4- Çocuk, sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı bir biçimde büyüyüp gelişebilmesi olanağı verilmeli; bu amaçla doğum öncesi ve sonrası bakım da dahil olmak üzere çocuğa ve annesine özel ilgi ve özen gösterilmelidir. Çocuk yeterli beslenme, konut, dinlenme ve tıbbi hizmet haklarına sahip olmalıdır.

5- Bedenen, zihnen, yada sosyal açıdan özürlü çocuklara, durumlarının gereğince uygun olarak özel muamele yapılmalı, özel eğitim ve bakım sağlanmalıdır.

6- Kişiliğin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için çocuğun sevgi ve anlayışa ihtiyacı vardır. Çocuk mümkün olan durumlarda ana ve babasının himaye ve sorumluluğunda, bu olmadığı zaman bile şefkat, maddi ve manevi güvenlik duyguları içinde büyümeli; olağanüstü durumlar dışında en narin yıllarında annesinden ayrılmamalıdır. Ailesi ve yeterli desteği olmayan çocuklara, toplum ve resmi makamlar özel ilgi göstermek zorundadır. Mümkün olduğunda çok çocuklu ailelere devletin ya da başka kaynakların yardım sağlaması uygun olur.

7- En azından ilkokul eğitiminin ücretsiz ve zorunlu olarak sağlanması çocuğun hakkıdır. Çocuğa genel kültürünü arttıracak ve yeteneklerini, sağduyusunu, manevi değerleriyle toplumsal sorumluluklarını fırsat eşitliği içinde geliştirmesine elverecek ve topluma yararlı bir kişi olmasını sağlayacak bir eğitim verilmelidir. Çocuğun eğitim ve rehberliğinden sorumlu kişiler için rehber ilke çocuğun yüksek çıkarları olmalıdır. Bu hususta en önemli sorumluluk ana babaya düşer

Çocuk, eğitimle aynı amaçları taşıyan oyun oynamak ve dinlemek olanaklarına sahip olmalı; toplum ve resmi makamlar bu olanaklardan yararlanmasını sağlamalıdır.

8- Çocuk, her türlü koşulda ilk önce korunacak ve yardım edilecekler arasında olmalıdır.

9- Çocuk, her tür ihmal, zulüm ve sömürüden korunmalıdır. Çocuk her ne biçimde olursa olsun satılmamalıdır. Çocuğun uygun asgari çalışma yaşına ulaşmadan çalışmasına izin verilmemeli; sağlığını bozacak, eğitimi, beden, zihin ve ruh gelişmesini engelleyecek herhangi bir iş yada mesleğe girmesine hiçbir zaman izin verilmemelidir.

10- Çocuk, ırk, din yada öteki nedenlerden ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunmalıdır. Çocuk, anlayış, hoşgörü, insanlar arasında dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ruhuyla büyütülmeli ve tüm enerji ve yeteneklerini insanlığın yararına sunması gerektiğinin bilincine varmalıdır.

Dünya Çocuk hakları Gününün de Türkiye’de yer yerinden oynadı! Çocuğun hakkı korunacağına ona eziyet eden, onu satan, onu çocukken gelin yapanlara af çıkartmanın peşine düştü. Bu da beraberinde birçok sorunu gündeme getirdi. Tarihte Rahşan Affı olarak bilinen, sadece mağdurlara yönelik çıkartılan yasa sonucunda sapık, katil, hırsız, ne kadar arsız varsa hepsi dışarı çıkmış, yine çalmış, yine öldürmüş ve yine tecavüz etmeye devam etmişti. Bu önerge AKP milletvekillerinin oyu ile meclisten geçse bile halk meclisi ve vicdanından asla geçemeyecek..

Esen kalın.