İKİNCİ YUGOSLAVYA VAKIASI
Tayyip ve AKP ipin ucunu kaçırdı. Rus Büyük Elçisine yapılan saldırı bunun en iyi göstergesi.
Bundan sonra ne olacağını, kimin kimin gırtlağına sarılacağını kestirmek zor.
Tayyip Başkanlık hayalleri kurarken bu güne gelineceğini, bunların ola bileceğini düşünüyor muydu? Hiç sanmam. O terörün iplerini hep elinde tuta bileceğini, istediği zaman, istediği gibi denetleye bileceğini, yönete bileceğini sanıyordu. Ki bir Kasımpaşa külhanbeyinden daha fazlasını beklemek abes olurdu.
Terör artık bir çığ gibi büyüyerek, artarak bütün ülkeyi saracak. En çok da bu terörden medet umanları, onu besleyip büyütenleri vuracak. Bu arada masum halk da nasibine düşeni fazlasıyla alıyor, Alacak.
Ülke öyle bir uçurumun kıyısına getirildi ki. Artık ne başkanlık, nede mevcut “parlamenter” sistem ülkeyi eski haline getiremez.
Sanki tarih tekerrür ediyor. Sanki İkinci bir Yugoslavya olayı sahneleniyor.
Bir sabah; yüzlerce yıldır yan yana,iç içe yaşayan Boşnaklar, Sırplar, Hırvatlar, Slovaklar, Karadağlılar birden bire birbirlerine düşman oldular. Bir birlerini katletmeye başladılar. Sonuç ortada. Yugoslavya dan Altı devletçik çıkartan emperyalizm Türkiye den kim bilir kaç devlet çıkartır.
Hala bir umut var. Hala bir şeyler kurtarıla bilir.
Öncelikle ülkesini seven, ülkesi için kaygılanan insanlar. Hangi partiden, hangi inançtan, hangi etnik kökenden olduğuna bakmaksızın. Bu gidişe karşı ciddi bir tepki vermeli.
Sendikalar, dernekler, meslek odaları,irili ufaklı siyasi partiler. Herkes ama herkes ülkesi için bir şey yapmalı. İşe ayrıştırıcı,ötekileştirici dil ve söylemlerden kaçınmayla başlamalı. Ölenin kim olduğuna bakmadan. Ölüme karşı çıkmalı.
Hadi hemen yarın sabahtan başlayarak “Artık terör, artık ölüm istemiyoruz.” diye bulunduğumuz her yerde tepkimizi göstermeliyiz.
Hadi sivil toplum örgütleri büyük grev size düşüyor.
Yeni bir Yugoslavya vakıası yaşanmadan bu gidişe “dur” denmeli. Yoksa yarın çok geç olacak
Hasan Kaplan