Ülkeyi bir çark gibi düşünüyorum.
Mustafa Kemal Atatürk ölünce ülke bir kaç diş geri düştü.
İsmet İnenü’den sonra ülke yönetimi Adnan Menderes’e kaldı ve 5 diş birden düştü.
Sonra Süleyman Demirel geldi bir diş daha düştü.
Özal gelince bir kaç diş daha düştü.
Bir kaç dişte arada gelen garnitür hükümetlerce düşmüştü.
İki büyük darbede de en az onar diş düştü.
Ve Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde çarkta yirmi diş kalmıştı, yirmisi birden düştü.
Düşecek dişi kalmamıştır ülkemin hamdolsun.
Dişsiz bir çarkta döner elbet ama işlevsiz döner. Tek başına döner ve makina çalışmaz. Çünkü makina gücü çarktan alır.

Ülkeye indirgediğimizde kuvvetler ayrılığıdır ülkenin dişleri. Bürokrasisiyle uyumlu çalışan devlet yapısıdır o çark.
Şimdi tek bir çark dönüyor kendi kendine.
Ses var, görüntü var, üretim yok. Üretim yok çünkü makinanın çarkı çalışmıyor.
Tıkandı, bitti.
Son göründü.
Altını inatla çift çizgi ile çiziyorum:
AKP bu ülkeye bir tek çivi çakmadı.
AKP, o beğenmediği Mustafa Kemal’in 15 senede yaptığı fabrikaları sattı.
Sattı
Sattı
Sattı
Ülke halkı uyudu, o sattı. Hangi kurum satıldıysa sadece onlardan tepki geldi, top yekün bir direniş geliştirilmedi.
12 Eylül öncesi devrimciler işçileri örgütlemişlerdi ve Dünya Bankası’ndan Demirel’e baş müsteşar olarak gelen Özal özelleştirmeyi yapamamıştı.
Örgütlü güçle karşılaşınca geri adım atmışlar, peşinden 12 Eylül darbesini tertiplemişlerdi.
Satılan kurumların sayısı 200’ün üzerinde.
Şimdi de kalanlar satışa çıktı.
Para lazım olunca eski Türkiye’nin yaptıklarına göz dikiyor bu mirasyediler.
Osmanlı Saray harici hiç bir yerde para harcamamıştı. Atatürk 15 yılda küllerinden koskoca Türkiye yarattı. Sonra Amerikan işbirlikçiler 1950 yılında iktidar olunca herşeyi bozdular. Ülkeyi yörüngesinden çıkarttılar. Eğer eski Türkiye, Yeni Türkiye varsa 1950 öncesi Eski Türkiye, 1950 sonrası Yeni Türkiye olur.
AKP en baba profesörünü, en baba siyasetçisini karşımıza çıkartabilir mi?
Türkiye’yi tartışalım.
Yurt dışından bile destek alabilir.
Hodri meydan.
Bu gün Ziraat bankası ve onlarla birlikte torbaya atılan o şirketleri neden denetimsiz konuma getiriyorsunuz?
Kim neyi, kimden kaçırıyor?
Sayıştay denetlendiğinde o şirketler iyi yönetilemiyor mu?
Kısacası o şirketlere anadolu tabiriyle çöktünüz.
Adaleti ortadan kaldırarak çöktünüz hemde.
Devletin malı deniz nasıl olsa…. Hırsız olun ama domuz olmayın. Yalnız domuzun eti yenmediği gibi hırsızın da eti yenmiyor.
Hırsız diyerek sizin kılınızın kıpırdamadığını artık bu halk biliyor.
Hırsızlığı sizin kanıksadığınız gibi normal şeymiş gibi vatandaşta kanıksadı.
Çalın, çalın, çalmakla oy kaybetmediğiniz görüldü.
Katledin, katledin, katletmekle oy kaybetmediğiniz görüldü.
Teneke kafalı zat diyor ki;
“PKK ve FETÖ hayır diyor. CHP’de hayır diyor”
Eeee 2010 yılındaki referandumda da ikisi de seninle el enseydi ve senin dediğin eveti dediler. Kendine ne diyeceksin. Eğer adamsan 2010 yılındaki hususu da anlat halka.
Kıvırtma zenaatını görelim halk olarak.
Bu halk ” #hayır ” diyor.
Boyunuzun ölçüsünü alacaksınız.
#HAYIR kazandığı an hepiniz istifalarınızı basın.
Basmasanızda bu halk sizi orada tutmaz artık.
Milletim, milletim, milletim
Sonra da en birinci ağzınız iş adamlarına ” Mart’ta işçi alın” dedi. Neden Mart? Bir aylığına işe adam aldıracak, referandumda oylarını alacak, referandumdan sonra kıçlarına tekme…
Bir millete bu kadar hakaret fazla…
Millet dediğin kukla değildir.

Halkın içindeyim. Yüzlercesiyle konuşuyorum. Konuştuklarımın %80’i sağ görüşlü. Abartmıyorum hayır açık farkla önde, gün geçtikçe de artıyor.
Çay-Kur’a da çöktüler. Karadenizli bunu anlamayacak kadar salak değildir. Buna rağmen göre göre, bile bile götürüp bunlara oy atmayacaktır.
Esnaf kan ağlıyor.
Ülkeyi batırdı AKP kafası…
Bu gün kamunun şirketlerine çöktüler.
Yarın Karadeniz’in yeşilliklerine çöküp Araplara peşkeş çekecekler.
Ayder’e şimdiden çöktüler.
Devletin tüm arazileri birilerine peşkeş çekilmek üzere yasaları, kanunları hazırlandı. Su havzaları satıldı. Ormanlar satılmak üzere.
İyi dikkat kesin;
Devlete ait satılacak bir şey kalmayınca ne mi yapacaklar?
Özel sektöre çökecekler.
Vıcık vıcık, cıvık cıvık iş adamları siz iktidarın yatak odasında pembe dünyalarınızı yaşadığınız için bunları görecek gözünüz henüz yok, biz söylüyoruz, bakın.
AKP’ye de söylemiştik bu Fethullah böyle böyle böyledir diye o bize terörist, eşkıya ve çapulcu demişti…  Gezi’ye Giden Yol kitabımı okuduğunuzda bunları göreceksiniz.
Çöküyor terimini bilerek kullandım. AKP kafası ile devlet yönetilmez. AKP kafası bir çete kafasıdır. Ülkemizi de çete kafasıyla yönetmeye kalktılar ve koskocaman zırvaladılar.
İşte AKP kafası…
AKP kafası ülkeyi batırdı.