Rasim Yılmaz

Bu yerküremizde yüzyıllardan beri nice savaşlar, nice aşklar yaşanmış!

Yazının bulunmadığı zamanlarda bile insanlar taşlara resim çizerek, taşları oyarak kendilerinden iz bırakarak geçmişin dili olmuşlar. İnsanlar yaşadıkları hayatı bir şekliyle belgeleyerek bugünlere taşımayı başarmışlar.  Bundan ötürü de “resim hayatın kendisidir” diyebiliriz.

Daha yazının bulunmadığı dönemlerde ki sanatsal kalıtlara baktığımızda; insanın yaratıcılığını ve hayal gücünü görmekteyiz. Bundandır ki sanatın insanın insanlaşma çabasının bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. İşte görsel sanatların bir kolu olan resimde insanlığın gelişim sürecinin ta kendisidir.

Geçtiğimiz günlerde aldığım bir davet üzerine Artvin gelini Yasemin Davutoğlu Korkmaz ve arkadaşı Sabiha Saltık’ın birlikte açtıkları karma  “Rölyef Resim” sergisine katıldım.

Ressam Kemal Çelik diyor ki: “Evlerinizi altın işlemeli mobilyalarla doldursanız, bunlar evinizi duvardaki küçücük bir resim kadar zengin ve uygar gösteremez.”(“Artvin’i Yaşayanlar Artvin’i yaşatanlar” adlı kitabımdan. Sayfa: 122)

Doğrusu bugüne kadar tarihi ve günümüzdeki birçok kabartma sanatını hayranlıkla izlemişliğim vardır ama doğrudan bir kabartma, diğer bir deyişle Fransızca kökenli bir sözcük olan “rölyef” sanatçısıyla karşılaşmamış ve rölyef çalışması konusunda herhangi bir bilgim yoktu. İşte tamda fırsat bu fırsat diyerek ressam arkadaşlarımla ayaküstü sohbet imkânı buldum.

Toplumun giderek “evet-hayır” girdabında anlamsızca kamplaştırıldığı, gülmenin ve hal hatırın sormanın bile kuşkuyla karşılandığı bir süreci yaşamaktayız.  Tamda bu hengâmenin içinde bir an olsun yüzümüzü sanata döndürmek adına “Rölyef Resim sanatı” üzerine arkadaşlarımızla yaptığım o kısa sanat söyleşimizi ilgiyle okuyacağınızı umarak, siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

1.RÖLYEF RESİM SANATÇISI YASEMİN KORKMAZ DAVUTOĞLU İLE SÖYLEŞİ

rölyef2

Yasemin Korkmaz Davutoğlu Kimdir?

Aslen Rizeli olan Yasemin Korkmaz Davutoğlu, 1974 Ankara doğumludur.

1992 yılında Ankara Kimya Teknik Lisesinden mezun olduktan sonra, bu kadar kimya okuduğumayı yeterli gören Korkmaz,  Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümüne girdi. 1997 yılında buradan mezun olduktan sonra eskiçağ tarihine olan ilgisinden ötürü 2006 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Tarih Ana Bilim Dalı, Eskiçağ Tarihi Bilim Dalında yüksek lisansını tamamladı.

rölyef6

1998 yılından beri MEB’de Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

-Sayın Korkmaz, Rölyef resim sanatı üzerine neler söylemek istersiniz ve bu sanata ilginiz nasıl başladı? Kısaca bilgi verebilir misini?

-Tarihi yapılar üzerindeki kabartmalar her daim ilgimi çekmiştir. Rölyef  bir kabartma sanatıdır. Yüzey üzerine yapılan kabartma ve çökertmelerdir. Tarihi mekânları dolaşırken gördüğüm bir rölyefi saatlerce izler ve hayal ederdim rölyefler ile dolu bir mekânda yaşamak nasıl olur diye. İşte bu yüzden çocukken başladı çamurla oynamam. Çamurdan yaptığım pastaları komşu çocuklara yedirmekten, evin duvarlarını boyamaktan az azar işitmedim.  Üniversitede derslerde sayfalara karaladığım karikatürlerden dolayı bütünlemeye kaldığım dersler bile oldu. Hatta bir keresinde Eğitim bilimleri hocası, onun karikatürünü yaptığımı zannetmişti. Oysaki Tazmanya Canavarı daha sevimli bir tipken niye üstüne alındı anlamamıştım.

rölyef3

-Sonra?
Neyse… Ara ara bu resim merakı devam etti. İzcilerime kamp ateşi nasıl yakılırdan daha çok okul duvarları nasıl boyanır onu öğrettim. Sonra bir gün iş tablo yapmaya döndü.  Neden hayalini gerçekleştirmiyorsun diye sordum kendi kendime ve rölyef tablo yapmaya başladım.

İlk önce küpler üzerinde çalıştım. Sümer, Hitit ve Mısır uygarlıklarına ait kabartmalar yaptım. Gezdiğim tarihi mekânlarda saatlerce izlediğim kabartmaları böylece evime taşımış oldum. Ama bu yetmedi. Bu merak beni tablo yapmaya kadar getirdi.

rölyef5

-Hitit dedin de aklıma geldi. Ben, Rölyef sanatını ağırlıkta Hititlerin Başkenti Çorum Boğazkale –Hattşaş’ta gördüm ve çok etkilendim.

-Evet, lisans tez konum Hititlerin dini hayatıydı. Siz söz edince anılarım canlandı. Onlar zamanında Anadolu’ya bin tanrı ili denilirdi. Boğazkale’nin her yerini santim santim dolaştım. Yazılıkaya mutlaka görülmesi gereken bir yer. 12 Tanrı figürünün yer aldığı kayada Hitit kralları dini ayinler yaparlarmış. Hatta sefer öncesi seferin iyi geçip geçmeyeceğine dair buradaki tapınakta ayin yapar ve uyurlarmış. Gördükleri rüyaya göre kehanetlerde bulunurlarmış.

rölyef4

-Çalışmalarınızı nasıl sürdürüyorsunuz?

Çalışmalarımı sunta üzerine yapıyorum. Kâğıt, tutkal, un, talaş gibi malzemelerden hazırladığım çamur kıvamındaki malzeme ile kabartmaları yapıyorum. Son birkaç tablomu alçıdan hazırladığım malzeme ile yaptım. Rölyef daha da eğlenceli bir hale geldi.

-Nasıl?

-Nasıl mı? Alçı kurumadan hayalimdeki figürü yapmam gerekiyor. Tasarladığım rölyef için zamanla yarışıyorum. Çükü bu figürlerin bir kalıbı yok. Kendim şekil veriyorum. Kısacası benim için rölyef bir tutku. Doğada gözlemlediğim her cismi acaba rölyefe çevirebilir ve tabloya dönüştürebilir miyim diye düşünmeden edemiyorum. Ben hayalimi gerçekleştirdim.

Rölyeflerle dolu bir evde yaşıyorum. Evimin duvarları her köşesi rölyef ile dolu. Mesela Antik Mısır uygarlığı ile ilgili bir şey görmek istediğimde kapının köşesinde duran küpe bakmam, ya da papatyalarla dolu bir tarlayı izlemek istediğimde oturma odasının duvarında asılı duran tabloya bakmam yeterli.

Sanırım bu sizin ilk serginiz değil mi?

-Evet. Arkadaşlarım sergi açmam için çok ısrar etti. Bende neden olmasın diye düşünüp arkadaşım Sabiha Saltık ile beraber ilk karma sergimi açtım.

-Sayın Korkmaz, başarılarınızın devamını dilerim. Kolay gelsin.

-Çok teşekkür ederim.

Saygılarımla…

 

2. RÖLYEF RESİM SANATÇISI SABİHA SALTIK İLE SÖYLEŞİ:

rolyef 1

Sabiha Saltık kimdir?

6 Temmuz 1968 Erzurum Şenkaya doğumlu.  Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak bölümünden mezun. 1990-1996 yılları arasında Bursa Kestel Belediyesinde Ziraat Mühendisi olarak çalışmış. 1997 yılında beri de MEB’ da sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta.

rölyef11

-Sayın Saltık, Rölyef Resim çalışmalarına nasıl başladınız?

-Üniversite yıllarında okulumda yağlı boya tablo çalışmalarına  başladım. Daha sonra bu çalışmalara ara verdim.  2008 yılında Aynur Demir’den bir yıl kadar seramik rölyef dersi aldım. Çalışmaların üç boyutlu olması, boyama dışında figürleri kabartarak boyut verme, onları  canlandırma teknikleri beni çok etkilemişti. Böyle başladım ve devam ediyorum.

rölyef8

-Bu çalışma nasıl yapılır kısaca bilgi verebilir misiniz?

-Seramik rölyefte tasarlanan resim mdf üzerine çizilir ve boyut vermek için kabartılır. Un, tutkal, kâğıt vb. malzemelerle hazırlanan üç  çeşit seramik hamuru ile biçimlendirilir. Çalışma kurutulduktan sonra akrilik boya ile renklendirilir. En son olarak  da verniklenerek çalışma sonlandırılır.

 -Genellikle ne üzerine çalışıyorsunuz?

Çalışmaları yaparken en çok doğadan ilham alıyorum. Peyzaj ve kadın teması çalışmalarımda en fazla kullandığım alanlardır. Son zamanlarda figür çalışmalarına ağırlık vermekteyim.

rölyef9

-Resim yaparken ne hissediyorsunuz biraz anlatır mısınız?

Resim yaparken hayallerimi, duygu ve düşüncelerimi, yani kendimi ifade ediyorum.

Çalışırken her şeyi unutuyorum, beni rahatlatıyor. Hayatın içindeki gerginliği, stresi atıyorum. Müthiş bir duygudur resim yapmak. Bu tür çalışmaları herkese tavsiye ediyorum.

 -Bu kaçıncı serginizdir ve bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

-Yaptığım çalışmaları ilk kez bir karma sergi ile sergilemiş bulunmaktayım. Bundan sonra da çalışmalarıma değişik temalarla devam edeceğim.

-Başarılarınızın devamını diliyorum, kolay gelsin.

-Çok teşekkür ederim.

20 Şubat 2017