Karga Gak Demeden-28-02-2017
Ömer ŞAN

Gülmeyin hemen, ‘Devekuşu’ndan söz etmiyoruz elbet… Deveden kuş çıkar mı, diye sorduk sadece… ‘Öküz altında buzağı aramak’ gibi bir durum analizi! Belki de ‘algı yönetimi’ inceden!

Mesela, şu sonradan AKP’li olan Soylu’nun son dönemde kullandığı bazı ifadeler var ki, değmeyin gitsin!

Mübarek, daha 3-5 yıl öncesindeki ‘zırvalı hakaretlerini’ unutmuş, Bakan olmuş da büyümüş gibi, Devlet Protokolünde kendinden 6 sıra öndeki Ana Muhalefet Liderine hakaret ediyor! İçişlerinin Bakanı ancak, Devlet Büyüğüne karşı suç işliyor! Belki de bilmiyor! DP’yi bıraktığı gibi AKP’yi de bırakmanın hesaplarını mı yapıyor?

Artık O’nu kendisi de bilmiyor, zamana bırakıyor! Ağar, ağar gün gelince belli olacak…

“Dört yanım puşt zulası/ Dost yüzlü/ Dost gülücüklü/ Cıgaramdan yanar./ Alnım öperler/ Suskun, hayın, çıyansı./ Dört yanım puşt zulası…” demişti ya Ahmed Arif… Aynı ondan!

Ve çıkıp da nara atıyoruz… “Puşt kim ulan, puşt… Zulasında saklayan ihaneti! Yaratan kim terörü… Payandası kim puştluğun?”

İstanbul’da göndere çekiliyor olmayan, kurulmamış bir hayalin simgesi… Ve hala çıkıyor birileri zırvalıyor! Devletin olanakları, örtülü ödenekleri her zaman olduğunun neredeyse 15-20 katıyla bireysel arzu ve çıkarlar uğruna heba ediliyor!

İbrahim Karaca, tarihe not düşüyor… “Sekiz-on saat önce vatandaşlık aldıktan sonra ‘evet’ oyu vereceğini açıklayan Suriyeli mülteci, ‘Erdoğan için ölürüm’ demiş! Ulan oğlum, sen kendi yurdundan ölmemek için kaçmamış mıydın?” Ala, ala Efkan olamadı!

Hani o ‘CHP zihniyeti’ dedikleri zihniyetin temsilcisi merhum Bülent Ecevit var idi ya bir dönem, ‘Karaoğlan’ lakaplı… “Sen kimsin, benim Onbaşımla bile görüşemezsin” dediği ve bu ülkeye girişi dahi yasaklanmış, “Türkiye’ye değil PKK’lıları bir Kürt kedisini dahi teslim etmeyiz” diyen zat, dün ülkemizde resmi törenle, sancaklarımızda temsiliyetleriyle karşılandılar… Yetmedi, Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla görüştü ve görüşmelerde masalara da Türk Bayrağının yanına yerleştirildi bu temsiliyet!

Peki, yurttaş soruyor: Nedir bunun anlamı? Kuzey Irak Kürt Yönetimi, devlet oldu da bizim mi haberimiz olmadı? Ve hatta, ‘Kürdistan’ kuruldu ise, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Musul ve Kerkük’e müdahale hakkı’ kime devredildi?” Hadi, buyurun… Açıklayın, buyurun, hadi…

Öncesinde ise Başbakan Binali Yıldırım’ın çıkıp da, “Çanakkale geçilmez dediler ama şimdi dünyanın en uzun köprüsüyle geçilecek” demesinin manası hepsinden daha da derindir ha…

Bakın, “Çanakkale Geçilmez” cümlesi emperyalizme karşı bir şuurdur, direniştir, birlikteliktir!.. Ama kesinlikle köprü ile bağlantılı bir ifade değildir! Bu dil, emperyalizmin dilidir! Başbakanın İfadesi, “Toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi yatanlara” verilmiş yanıt gibidir! Yine de bilsinler ki, Çanakkale Geçilmez!

Tam da bu arada ‘yandaş’ diye adlandırılan ve aslında çok daha nitelemeli ifade ve yakıştırmalı icraatları olan Şevki Yılmaz, “16 Nisan’da evet çıkacağına dair hadis var” demiş! Çok şey denebilir… Vakfı var, özel okulları, yüzlerce dönüm arazi tahsisi, rant ve para… Oğul Milletvekili. Daha ne olsun? Elbette vahiy de indirir, ayet de yazar!

Hani bir ara da, FETÖ’ye övgüler düzüp, ‘kaleminin mürekkebi şehit kanlarından daha üstündür’ demişliği ve hatta yazmışlığı olduğunu bilmesek…

Rize Eğitim Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Servisinin 3 doktoru da, FETÖ’den gözaltına alındı… Önceki gün Adliye’ye götürülen Tıp Fakültesi eski dekanı ile 2 doktor daha tutuklandı. Yerlerine atama yapılmadı. Hastalar tedirgin! Ama, ‘göklerden gelen bir karar var’ sloganı seçim meydanlarında…

Organik çay üretimi tartışmaları arasında, OHAL, KHK, referandum, Varlık Fonu derken… yıllarca tartışılan Çay Kanununun geçen hafta sonu Bakanlar Kuruluna gönderildiği ve referandum sonrası uygulanacağını açıkladı Bakan Çelik! Belli ki, bu referandum sonrası ya çok şey değişecek yada çok şey gelişecek…

Bir de şu Varlık Fonu’na devredilen Çaykur için yöneticiler, üretici ve çalışanları aydınlatacağına, #HAYIR işi üstlenip, seçmene kısa mesajlarla referandum uyarısı yapmaya başlamış!

Tam da bu inceliğin arasında NASA, yalnızca ’40 ışık yılı’ uzakta, içerisindeki 7 gezegenden 6 tanesinin ‘Dünya benzeri’ olduğu belirlenen bir yıldız sistemi keşfedildiğini açıkladı!..

Işık Yılı, ışığın boşlukta 1 yılda aldığı yol. 1 Işık Yılı = 9.467.280.000.000 km. Yani 40 Işık Yılı uzakta, dünya benzeri 7 gezegen ve 3’ünde yaşam var! Ne diyorsunuz?

Bakanlık kaynakları onaylamamış ancak, “Yıl 1982, Kanada ilk defa Türkiye’den mercimek ithal etti… Yıl 2016, Türkiye tükettiği mercimeğin yüzde 81’ini Kanada’dan ithal ediyor” diye bir not düşüyor önümüze!

CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli eski Milletvekili Hurşit Güneş, “1923’ün çizilip, 2023’ün geçerli olmaya başlayacağı bir referandum” olarak nitelediği sürece noktayı, İstanbul Barosunun eski Başkanı Ümit Kocasakal Rize’de, “Gazi Meclis, Şehit Meclis olmayacak… Tek Devlete evet. Tek Millete evet. Tek Bayrağa evet. Tek Adama HAYIR” diyerek koyuyordu!

Siz ne diyorsunuz?.. Sahi, hala ‘deveden kuş çıkar mı’ diye mi düşünüyorsunuz?