Bir insan Recep Tayyip Erdoğan’a neden oy verir?
Buyurun karşılıklı konuşalım.
Sen mesela namaz kıldığı için veriyorsun…
Eyvallah, saygı duyarım.
Cidden namazında niyazında olan ve çok temiz, hak hukuk yemez insanları bende tanıyorum.
Allah katında hesap vereceği korkusu vardır.
Peki o öyle mi?
Değil kardeşim değil. Makamını kullanıp çoluğunu çocuğunu sayılı zenginler arasına getirdi. Hatta karısı bile önemli iş kadını şimdi.
Eee daha dün ağzı kokmuyor muydu?
Yüzüğü gösterdiği an gözünün önüne gelmiyor mu?
Yoksulluktan çocuklarını bir zengin adamın bursu ile Amerika’da okutuyorum dememiş miydi?
De de utanma, dedi mi demedi mi?
Dedi…
Eee şimdi sen bu zat’a namaz kıldığı için oy verecek misin?
Versen bile namaz kıldığı için vermiyorsun…
Bu gerekçene el fatiha..
Başka?
İsrail’e posta koydu…
One Minute dedi…
Kardeş o çıkışı içeriye yönelikti. Yani seni kandırdı. İsrail ve ABD ile köklü bağı var bu zat’ı muhteremin…
Oylarını artırmak için sana ayar verdi.
Sende yedin.
Zaten sen yemesen ona gerek kalmayacak… Senin ciğerini anlamış ve senin ciğerine her sefer üflüyor.
Bağırdı da ne oldu?
Ertesi gün özür diledi, kapalı kapılar arkasında. Vatandaş İsrail’e ambargo uyguladı, onun oğlu İsrail’e mal taşıdı, israil’den başka yerlere mal taşıdı… Tabi bunu başka ülkeler üzerinden yaptı. Sende bunu kol gibi yedin. Afiyet oldun…
Daha bitmedi. İsrail’e kendisini affettirmek için 10 milyar dolarlık askeri teçhizat siparişi verdi…
Eeee nerde kaldı One Minute?
Bu gerekçene de el fatiha…
Başka?
Başka hangi gerekçe ile oy veriyorsun?
Barış derken de sen oy verdin…
Kürtleri bombalarken de sen oy veriyorsun.
Kardeşim bu kadar tutarsız olma ama…
Barış zamanında oy vereni anlarım.
Adam ülkede barış istiyor, bu zat’ı muhterem de barış için çaba sarf ediyor ve sende bundan dolayı veriyorsun. Çünkü barışçı yanın ağır basıyor.
Eyvallah…
Bunu yürekten anlarım.
Haklısın.
Ama!
360 derece dönüp savaş ilan ettiğinde oy verenlerin profili değişmemişse, aynı kitle oy veriyorsa hooop derim. Orda dur derim.
Senin derdin ne kardeşim?
Hani savaş isteyen kesim verse de, o önceden barış sürecinden dolayı oy verenler vermese başım üstüne diyeceğim.
Ama sen aynı sen.
Arıza sende kardeşim. Zat seni çözmüş. Senin basuruna göre hareket ediyor.
Önce basurunu azdırıyor, sonra neşteri vuruyor.
Çünkü sen beyninle oy vermiyorsun. Basuruna göre oy veriyorsun.
Refah için oy veriyorum diyebilirsin.
15 yılda geldiğimiz nokta ortada. Kamyonu getirip duvara toslattı.
Ülke battı ha batacak.
Satmadık bir şey bırakmadı. Ne yaptı bu 15 yıl içinde bana söyler misin?
Koca bir hiç…
Neleri sattı bir iki yazı önce yazmıştım. Sayfadan okuyabilirsin.
Sağlığı paralı yaptı peşinden iki tane kıçı kırık hastane yaptı. Sattıklarının yanında devede kulağın kılı bile değil.
Duble yollar yaptı. Sattıklarının onda biri para etmez yapılanlar. Hiç bir yaptığında da standart yok.
2002’de aldığın para ile kaç dolar alıyordun, şimdi kaç dolar alıyorsun?
Hesapla göreceksin istikrarı.
Koskoca bir kol böreği aldığını göreceksin.
Neden veriyorsun kardeşim oyunu?
Bana de ki şundan dolayı?
Mitinglerde yövmiye veriyorlar…
Bu mudur?
Ülke yönetmek bu mudur?
Buradan yolunu buldun, seçim bitince ne halt edeceksin?
Bak kardeşim;
Bir kaç insani çıkışları oldu. Engellilere bakanlara ücret gibi… Onların hepsi Avrupa Birliği Müktesebatı nedeniyle verildi. Avrupa verdi kısacası.
O Suriyelilere verdi.
Onların gençleri bizim ülkemizde saklanıyor, bizim Mehmetçik onlar için şehit düşüyor.
O bunu yaptı.
ABD’ye posta koydu de ki….
ABD’ye asla ve asla posta koymadı. O ABD’nin projesi başkanlık modelini ülkemize getirmek için ABD tarafından iktidara getirilmiş ABD’nin ülkemizdeki temsilcisidir.
Geçtik bunu da kardeşim.
Var mı başka oy vermeni gerektirecek bir meziyet?
Almanya
Hollanda
Sonra da tüm Avrupa’ya posta koydu öyle mi?
Haşa, tövbe; katiyen öyle bir şey olmadı.
Markel geldi…
Onunla strateji belirlendi.
Senin basuruna göre yeni bir ilaç geliştirdiler…
Markel gitti, o senin basuruna o ilacı sürdü…
Sen alev alev tutuştun.
Bir iki de Avrupa’da hamle yapınca, senin yangın bütün ülkeyi sardı…
Saldır taraftar topla taktiği bu…
Saldırdıkları da buna razı… Avrupa ile zat’i muhteremin bir milim sorunu yok…
Artı bir gerçek daha var..
Her iki tarafta Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sini sevmiyorlar. Başka bir Türkiye yaratma derdindeler… Manda Türkiye’dir yaratmak istediklerinin adı…
Bu hedefe erkenden gidebilmek için senin basurunu iyileştirmek yerine derinleştiriyor.
Senin evet oyunla o yarana tuz basılacak unutma…
Sahi yahu evet demek için hangi gerekçe var?
Bir bir irdeledik.
Hepsi piyes, hepsi ülke insanına ihanet…
Bu yüzden hayatında ilk defa onurunla hareket et…
Bu onur aynı zamanda Mustafa Kemal’in kurduğu yüzünü medeniyete dönmüş ülkedir.
Arap batağına sokulan ülkemiz senin bir #hayır oyunla bataktan çıkar…
Yurtta Sulh, cihanda sulh diyorsan #hayır de…
Bu ülkeyi kuran ve sana bana emanet edilen Türkiye Büyük Millet Meclisinden büyük olamak hiç kimsenin hakkı değildir.
Bunu bende istesem, babamda istese #hayır diyorum.
Sende istesen, babanda istese sende #hayır de…
Atatürk bile “bundan böyle ülkemizi Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetecektir” diyerek en büyük onuru hak etmiştir.
Tüm bunların bilinmesine rağmen adamın birisi ben başkan olacağım diyorsa….
Hooop orda dur!!!
Orda dur.
Sen Atatürk’ten büyük adam mısın derim ben.
Sende de…
Bunu demek seni erdemli yapacaktır.
Bırak futbol takımı tutar gibi birisini körü körüne tutmayı…
Bu hakikatları bu gece başını yastığa koyunca düşün…
Evet-hayır oyunu oynanmıyor.
Ya onurlu Türkiye Cumhuriyeti
Ya ABD’nin mandası Federal Türkiye ..
#hayır
De, ülke nefes alsın!
Haydi kardeşim sende #hayır de!
