ALLAH’TAN KORKMUYONUZ KULDAN UTANIN
Bre mel’un münafıklar, bre cünüp zındıklar, bre karnı dar kalbi kara paraleller, teröristler…
Bi’rahat bırakmadınız ki ne içerde ne dışarda, Rabb’in ona bahşettiği has nimetlerin, gönlünce zevkîne varsın; şu yalancı dünyadan iki satır kâm alsın; sarayın saltanatın bir keyfini çıkarsın.
Bifırasat vermediniz ki iki soluk dinlensin. Gerildikçe gerdiniz, çileden çıkardınız; meydanlarda, salonlarda bas bas, bangır bangır soluğu kesilesiye bağırttınız.
Ne akıl bıraktınız ne sabır. Şu gelip geçici dünya, değer mi bu kadar tamaha. Size de verseydi, Allah. Bu zulüm niye bir kula.
Allah’tan korkmuyonuz, kuldan utanın. O kadar üstüne vardınız ki doğruyu bile kaçırıyor arada bir ağzından. Sonra da zevahiri kurtarmak için permaperişan oluyor, gariban.
Kına mı yakacaksınız, devletletlu ile devlet çökünce.