MYvO5k

Bugün 19 Mayıs 2017.. Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 98. Yılı. Aradan neredeyse bir asır geçmiş. Atatürk ülkemize yepyeni bir çehre kazandıran üstün bir siyaset adamı ve askeri bir dehadır. Her zaman en doğruyu gösteren, ileriyi çok iyi görebilme ferasetine sahip olması sebebiyle en kritik zamanlarda dahi en yerinde kararlar alabilen çağdaş bir liderdir.

Bir TV kanalında güya Derin Tarih diye bir programın cahil sığ zavallıları pislik dolu ağızlarıya Atatürk ev Annesi Zübeyde Hanım’a dil uzatarak onu karalayacaklarını sandılar!. Güneş balçıkla sıvanır mı bre cahil!… Atatürk’ü okusaydın, bugün böyle rezil duruma düşmezdin.. Ben bunların üstünde fazla durup ta yer işgal ettirmeden Atatürk’ü anlatayım dilimin döndüğünce..

Atatürk, eğitimden devlet politikasına, sanattan savaşa, spordan modern yeniliklere kadar her konuda eğitilmemizi ve düşüncelerimizin gelişmesini sağlayan sözleriyle hepimizin fikirlerinin öncüsü olmuştur.

Dünyada birçok liderin adı silinirken, heykelleri ortadan kaldırılırken Atatürk’ün heykelinin yapılmasının elbette ki bir anlamı, manası ve izahı vardır. Atatürk dönemi liderlerin içi boş ve geleceği öngöremeyen bir bakış açıları vardı. Atatürk ise tam tersine gelecekle ilgili inanılmaz öngörülere sahipti. Onu farklı kılan da bu oldu. Bakın sözlerinde göreceksiniz ki yaşanan her günü önceden söylediğine, işaret ettiğine tanık olacaksınız. Sizler için Atatürk’ün konu başlıkları içinde söylediği sözleri toparlayarak bir demet hazırladım. İşte o ibret verici sözler ve Atatürk…

* Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

* Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık sayılamaz.

* Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

* Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.

* Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımın her safhasını yakından bilenler için bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi, mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

* Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

* Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

* Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir.

* Milli mücadelelere şahsi hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

* Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

* Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

* Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

* Türk Milleti’nin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.

* Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.

Kadın

* İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin.

* Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

* Dünyada ne görüyorsak kadının eseridir.

* Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için, gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hatta erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.

* Milletin kaynağı toplum hayatının esası olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.

* Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak mecburiyetindedir.

* Gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar.

* Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadınlarımızdır.

* Onun için, hepimiz büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyen taziz ve takdis edelim.

Türk Gençliğine

* Gençler, cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.

* Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

* Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

* Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

Barış

* Doğudan şimdi doğacak olan Güneş’e bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsan, uzaktan bütün doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve egemenliklerine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır.

Güzel Sanatlar

* Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir. “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

* Efendiler, siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiçbir zaman sanatkar olamazsınız.

Öğretmenler

* Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in fedakar öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakarlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

* Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.

* Sayın öğretmenler, hiçbir zaman düşüncelerinizden çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

İlim

* Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

* Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk Milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

* Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki murşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.

* Türk Milleti’nin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan zekasını, bilime bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu, her zaman ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek milli ülkümüzdür.

Ekonomi

* Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha müreffeh Türkiye idealinin belkemiğidir.

* Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar.

Yabancı Sermaye

* Milletimizin temel yararı ile ilgili konularda yabancıların bizce hiçbir önemi yoktur.

Köylüler

* Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iktisadi siyaseti bu asli gayeye erişmek maksadını güder.

* Bir kere memlekette topraksız köylü bırakmamalıdır. Bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın hiçbir sebep ve suretle bölünemez bir mahiyet alması, büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliğinin, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprak verim derecesine göre sınırlanması gerekir.

Bağımsızlık

* Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

* Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür.

* Bu millet bağımsızlıktan ayrı yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

* Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin temelidir.

* Tam bağımsızlık denildiği zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, harsi vs. her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik kastolunmaktadır.

* Türkiye’de Bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü Türk Hükümeti’nin ilk gayesi, halka hürriyet ve saadet vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halkımıza da iyi bakmaktır.

* Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur.

Bir de bugün ki siyasetçilerin söylediklerini düşünün ve karşılaştırın. Onu da yarın ki köşemde sizlerle paylaşacağım. Yeni dönem siyasetçilerin incilerini de ortaya dökelim!.. Aradaki farkı siz bulursunuz!..

ESEN KALIN