Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

Bayram daha üstüne! Diye devam edip tekerleyebilirsiniz! Nasıl olsa uyduran uydurana! Adaletinden tutundan, dinine imanına… Hani diyor ya, ‘tam da dişime göre…’ buldum diye! Aynı ondan.

İktidar ‘yalama’ ve ‘yamanmaları’ tam da ‘tikine’ uyarcasına bulmuşlar yollarını! Ama yoluna koyuyor, ama koyduruyor, hiç de mühim değil!

Mesela, bir ay oruç tuttuğunu sanan veya kısmen aç kalan yüz bini aşkın yurttaşımız, yeni yıla girer gibi Ramazan Bayramını, Batum’a geçerek, ‘şeker’ tadında kutlamış! Helal olsun!

Şimdi, girdik ya Temmuz’a… Hani 7 Haziran kaldı ya geride! Hain ‘Fetöring’ darbe girişiminin seneyi devriyesi olacak! Şu ‘dar gelen B’ meselesine de gireceğiz bir ara, çok anmıştık, ‘F tipi’ yapılanmalardan dem vururken…

Asıl mesele şu şimdi… 15 Temmuz’u ne diye anacağız! Demokrasi bayramı mı, şehitleri anma mı yoksa darbeye lanet günü mü? Bakıp göreceğiz haftaya! Ancak biz yine de bu ülkeye bu karanlıkları, ihanet ve hainliği yapanları lanetliyor, sokağa dökülerek yaşamlarını yitiren masum ve cesur (!) insanlarımızı rahmetle anıyoruz!

Umarız ki, vatan toprağını böldürmemek uğruna yaşamlarının baharında toprağın kara bağrına yatan şehitleri ayrı tutulmasın.

Nitekim, referandum öncesinde, devletin en başından aşağıya doğru iktidar sahipleri müstevlileri memnun etmek uğruna, artık terörün bitti biteceğini, şehit gelmeyeceğini, ekonominin düzeleceğini vesaire söyleyip, vaat etmiyorlar mıydı? Bakın, son 4 günde 48 şehit haberi geldi… Ne oldu?

“Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir” vurgusu, size bir şeyleri anımsatıyor mu?

Not düşüyor kenara Hasan Banko: “Her yanımız kokuşmuş! Neyi kurtaracağımızı şaşırdık. Ağaçları mı, hayvanları mı, kadınları mı, çocukları mı, Cumhuriyet’i mi, adaleti mi, vatanı mı? Her yer talan!”

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın son döneminden bu yana ilk kez toprak kaybı yaşadı, vatan toprakları kısmen işgale uğradı! Süleyman Şah Türbesi ve Ceber Kalesi’ni anımsayın… Ege Denizindeki 18 adayı ve Yunan askerinin ‘ızgara’ yapma görüntüleri ve adalarda konuşlanmasını unutmayın…

Hele de dün, Ege denizinde taciz ateşi açılan Türk gemisi ve karşılığında verilen yanıtı alın gözünüzün önüne! Kaptan, ‘hayırlısı’ diyor, Yunan ‘uyuşturucu ihbarı’ derken, biz hücumbot gönderiyoruz! Hakkaten hayırlısı haaa…

Son günlerde bir de Kıbrıs var ki, Türkiye Cumhuriyetinin stratejik garantisi ve nefes borusudur! Kıbrıs olmazsa, Türkiye nefes alamaz! Kıbrıs yalnız ve öksüz kalmasın!

“Zulmedenlere eğilim göstermeyin! Yoksa ateş sizi de sarmalar. (Hud 113)

Yalan, riya, yolunu bulma, göz yumma, hak yeme, adaletsizlik, hukuksuzluk almış başını gidiyor! Olmaması gereken, dillerden düşürülmeyen ‘din-iman’ sömürücülüğü yaşamın her zerresinde! Eleştirip tepki gösterince, öncekilere topu at, eleştirdiğinin yüz katını yap!

Kimse unutmasın… Adalet, kimsenin malı ve adı değil… Her düşünce ve kesimden herkesin mutlak sahip çıkması gereken ortak ve kutsal bir değerdir!..

Ülkede bütün olumsuzluklar yaşanırken, çıkıyor ülkenin ve devletin en önemli 3.ismi, Ana Muhalefetinin lideri, 69 yaşındaki bir insan, 40 derece sıcakta 420 km yol yürüyor… Yağmur, çamur, güneş demiyor 20 gündür yollarda. Parti flaması yok, parti sloganı yok, tek istek adalet…

Çıkmış, kendine dahi faydası dahi olmayan oksijen tüketicileri laf ediyor… Hele ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk edip, ayrımcılık’ suçlamasının yaftacıları zırvalıyor! Daha kıçını temizlemesini beceremeyen yavşaklar…

Ve bu adam… Cumartesi günü Mahatma Gandi’nin (61) rekorunu, Pazar günü ise dünya rekorunu kıracak!

Çünkü ‘adalet’ bize o kadar uzak.

Artık, #Adalet herkes için! Hemen şimdi hem de! Eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, laiklik ve adalet için 9 Temmuz Pazar 17.00’de Maltepe’ye çağırıyor!

Bu çağrının karşılığında Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, 15 Temmuz’da yine ‘nöbet’ çağrısı yapılacağını ifade ediyor! Hala ‘darbe’ etkisi…

Demek ki, bir zamanlar ‘terörist’ yaftalamasına maruz kalıp tutuklanan ülkenin eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, boşuna, ‘FETÖ’nün lider kadrosu duruyor’ demiyor!

Rize’nin bir başka camisi ve tarihi daha ‘hayallerini gerçeğe dönüştürüp’ yıkıyorlar! Sohtorik ve Yeniköy camilerinden sonra Rize’nin tarihi Orta Camisi de, ‘bulvar yol’ kapsamında yıkılıyor. Cami ibadete kapandı ama bu kez 2.benzeri de inşa ediliyor! Bunu bir başkası yapsaydı, ‘kulis planlamacıları’ acaba ne yapardı?

Ha, bir de bu arada çalışanlara verilen zam oranlarını da öpüp avuçlarına koyanlara ‘hayırlı’ olsun diyelim!

Adalet, Devletin Temelidir… Sarsmayın!