ÜZÜM – BAĞ / SİRKE – BAL
Günlerdir ekranlarda soruluyor; tartışılıyor: FTÖ, bu kadar elemanı nasıl devşirdi. Kimsenin ne kandığı, ne kandırıldığı var. Ulan “Bedava sirkeyi, baldan tatlı” sayan; bir sürüden, eleman devşirmekten kolay ne var.
Böyle bir atasözü olan sürü, başına gelen her türlü melaneti hak eder. Kimse, becermediği eşeğin başına torba takmaz, derler; çocuklarını, bedava diye malum vakıflara, yurtlara, evlere, dershanelere verir; tecavüzleri tevekkülle seyrederler.
“Üzümünü ye, bağını sorma” öyle mi… Sormazsanız, bağcı da önünüze üzümü arkanıza düzümü koyar. Şikâyetiniz yok; şükrünüz var. Baldan tatlı bedava sirkenin
şişesi, içinizde patlar; alışmış kudurmuştan beterdir; utanmaz arlanmazsınız. Sizden çıkmasın girsin de nasıl girerse girsin…
”Bilinmedik aş, ya karın ağrıtır ya baş” ata sözünü hatırlatanlara da zındık diye düşman olursunuz. Siz nasıl bir bir sürüngen nasıl bir sürüsünüz. Beş paralık menfaat için, her kalıba girersiniz.