Varsayalım ki cidden AKP başkanı düzgün çalışıyor da ona iftira atıyorlar…
Videoda oğlu ile konuşması yalan mesela, bakanların kasalarında, ayakkabı kutularında bulunan dolarlar, avrolar da yalan, yada FETÖ’nün polisleri koydu…
Bakan Çağlayan’ın “ben yanarsam Bilal’de yanar” demesi de mi yalan?
Bakan Bayraktar’ın ” ben ne yaptıysam verilen talimatlar gereği yaptım” demesi de mi yalan?
Hadi diyelim ki bunlar da yalan…
Rezza’da aynılarını söylüyor…
Bunları alt alta topla, eşittir de, malum sonuç çıkıyor.
Bir büyükçe çarpı işareti koy, sağlamasını yap, malum sonuç çıkıyor…
Sayılara cebir yap eşittir de, malum sonuç çıkıyor.
Takla at, amuda kalk sonuç malum sonuç…
Tüm bu işleri yapanlar Müslüman.
Tüm bu işi yapanlara halk devleti teslim etmiş.
İster dinden girelim, ister devlet adamlığından, zatların hepsi sınıfta kalıyor.
İslam dini devleti ele geçir ve maaşın haricinde evine taşıyabildiğin kadar para taşı diyorsa, din suçludur.
Eğer İslam dini öyle bir şey demiyorsa, bir değil, iki değil, beş değil, on değil, yüz, değil, bin değil, milyonlarca yetim hakkı var burada…
Din suçluysa din tartışılır.
Devlet adamları suçluysa onlar tartışılır.
Hangisi tartışılıyor?
Hiç biri.
Peki halk Müslüman mı?
İktidar siyasetçilerinin dediklerine göre ülkenin %99’u Müslüman. Ey bu kadar insanın dininden şüpheleri yoksa bu adamları hala neden iktidarda tutuyorlar?
Dinlerinden şüpheleri varsa da camiler neden hala dolu?
Aynı şey iktidara yalakalık yapan gazeteciler ve iş adamları içinde geçerlidir.
Son tahlilde Müslümanlıkta hırsızlık yoksa, bu ülkenin yöneticileri derhal görevden el çektirilmeli. Eğer çektirilmiyorsa, yöneticiler gibi halkta dini istismar ediyor. Tıpkı Ensar vakfı yöneticilerinin çocukları istismar ettikleri gibi…
O zaman ülkede Müslüman oranı %50’lerin çok altına düşer, çünkü, en az %20 civarında ateist var. Alevileri ve diğer dinlere mensupları da çıkarırsak Sünni Müslüman oranı %5’lere iner. Benim anam gibi Müslümanın oranı da ancak %5 civarındadır. Gerisinin alayı taklacı.
Formül şu; sen beni idare et, ben seni seçeyim, sen beni seç, ben seni göreyim, sen beni ata, ben sana çalışayım, sen beni işe al, ben sana kul olayım, sen beni bakan yap, ben sana bakayım… Ben senin ayıbını örteyim sen benim. O yüzden kimse o paralar neyin nesidir demiyor.
Diyenlerin oranı çok çok az, tasvip etmeyenlerle birlikte %50 civarında. Demek ki ülkede sahte dincilerin, çıkarcı, din bezirganlarının oranı da %45 civarındadır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alacakları en fazla oy o kadardır.
Yeri gelmişken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir çok ihaleyi fahiş fiyatlarla vererek belediyeyi, dolayısıyla da devleti zarara uğratmıştır. Suçu subuttur. Neden tutuklanmadı? Kim koruyor? Savcılar talimat mı bekliyor? Büyük Türkiye sana soruyorum?
İ. Melih Gökçek’in parsel parsel sattığı bir Ankara söz konusuydu, neden bir soruşturma açılmıyor?
Yeni Akit
Yeni Şafak
Sabah
Akşam
Star
Takvim
Posta
V.b.’leri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızının aldığı sıradan vatandaş dairesini günlerce yazdınız, hakaretler ettiniz, üstteki yazdıklarımla ilgili ne yaptınız?
İktidarı savundunuz. İktidarın avukatı oldunuz. Siz gazeteci misiniz yoksa çete üyesi mi?

Aşağıda ki oylama sonuçları da AKP’nin ve siz yalakalarının şerefi ve haysiyetidir…
İBRETLE;
TBMM, haklarında yolsuzluk ve rüşvet iddiaları olan eski bakanlar Zafer Çağlayan’ın Yüce Divan’a gönderilmesini 242’ye karşı 264, Muammer Güler’in gönderilmesini 241’e karşı 258, Egemen Bağış’ın gönderilmesini 245’e karşı 255, Erdoğan Bayraktar’ın gönderilmesini 219’a karşı 288 oyla reddetti. Bağış oylamasında AKP 48 fire verdi. Çağlayan için 26, Güler için 25 AKP’nin “Yüce Divan’a sevk” yönünde oy verdiği tahmin ediliyor.
Görüldüğü gibi AKP’de bakan bakana!