28 ŞUBAT GERÇEKTE NEYDİ
28 Şubat Sürecinde, bulunduğum bütün ortamlarda, ısrarla inatla söyledim: “Bu, dinci işbirlikçilerle emperyalizmin, Çanakkale’nin, Kurtuluş Savaşı’nın-Cumhuriyetin rövanşını almak için yıllardır sürdürülen hain projelerin son halkasıdır.”
Ah benim yurdumun “Dünyanın en tuhaf mahluku” insanları, yurtseverler solcuların başına balyoz gibi inen 1971 -1980 Askeri Darbelerinin, işbirlikçi dinci faşistleri nasıl koruyup kolladığını nasıl besleyip semirttiğini görmezden bilmezden geldi. Onlara göre askerlik “Peygamber Ocağı” çünkü.
Bu korkunç gerçeği kavrayamayan müptezel “lâikçiler” de ellerini ovuşturarak alkışladılar 28 Şubat tezgâhını. “Kahraman Türk Ordusu” düzene balans ayarı çekmiş; şeriatçılara hadlerini bildirmişti, onlara göre.
Hani o “Bin yıl sürecek” lafı vardı ya kimler içindi onu anlayamadı eblehler.
ABD denen dünyanın kanını emen asalak zorbanın “Müslüman ülkelerde demokrasinin gelişmesine izin veremeyiz. Dinci Mollaları başlarına çoban yapar istediğimiz gibi güderiz.” projesini yıllardır askerlerle yürüttüğü gerçeğini anlamak istemediler. “Peygamber Ocağı” na toz konduramazlar.
Hiç değilse şimdi yeniden düşünün bakalım “28 Şubat” kimlerin ekmeğine yağ sürdü.