Yerel seçimlere 3 gün kala CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in  Bursa mitingine onbinlerce vatandaş katıldı.

Bu kapsamda Bursa‘da yapılan ortak miting için toplanan on binlerce vatandaş, alanı Türk bayraklarıyla kapladı.

Millet İttifakı’nın CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Kılıçdaroğlu ve Akşener’den önce Bursalılara seslendi.

Bozbey şunları kaydetti:

“Millet ittifakının kahramanları sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Meral Akşener hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Güzel insanlarım merhaba. Artık bahara kavuşmak için gün sayıyoruz. Bu kenti birlikte yönetmek için gün sayıyoruz. 31 Mart’ı coşkuyla bekliyoruz. Sizin derdinizi dert edinecek Bursa’nın başkanını seçiyorsunuz. Bu işi Bursalılar adına en iyi şekilde biz yaparız diyoruz. Bursa’nın doğusundan batısına güneyinden kuzeyine Bursa’nın tüm sorunlarını biliyoruz. Planlama ile ulaşım sorununun nasıl çözüleceğini biz biliriz. İnsan için kentsel dönüşümü, mal sahiplerinin haklarının nasıl korunacağını biz biliriz. Çevre sorunlarıyla baş etmeyi temiz hava ile buluşturmayı biz biliriz.  Ekonominin nasıl geliştirileceğini biz biliriz. Biz köy çocuğuyuz çiftçinin halini biz biliriz. Turizm kenti Bursa’yı oluşturmayı biz biliriz. Şeffaf olmayı, birlikte yönetmeyi biz biliriz. Çünkü bunların hepsini Nilüfer’de yaptık; sıra şimdi Bursa’da. Orada bir Nilüfer var; 20 yıllık başarı hikayesi orada duruyor. Yalan dolanlarla iftira atmaya gerek yok; bunlar ucuz yöntemler. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Bu nedenle Bursa ve Bursalıların adayı olarak tüm Bursalıların oylarına talibim.

“BİZİM SORUNUMUZ YATAĞA AÇ GİREN İNSANLAR”

“Bizim asıl sorunumuz yatağa aç giren insanlar; işsiz ve umutsuz insanlar. Ulaşım kamu hizmetidir kâr amaçlı yapılamaz. Onun için biz Bursalıları ucuz ulaşıma kavuşturmaya geliyoruz. İlk ve ortaöğretim öğrencilerine okullara gidiş gelişlerinde ulaşım ücretsiz olacak. Tramvaylar dini ve milli bayramlarımızda ücretsiz olacak. Su için evlerde yüzde 25 iş yerlerinde de yüzde 20 indirim müjdesi veriyorum. Halk kartları ile dertlere derman olmaya geliyoruz. Sizi gülümsetmek için geliyoruz. Tek bir çocuk yatağa aç girmesin, anne babalar evlatlarının cebine harçlık koyabilsin diye geliyoruz.”

“Bizim 20 yılımız şehre hizmetle geçti. Esnafın, işçinin, emeklinin, çocuğun, gencin, kadının, engelli bireyin yanı başında yer alarak geçti. 20 yılımız ayırmadan bölmeden ötekileştirmeden geçti. 20 yıldır yaptığımız gibi yapılacak tüm hizmetler katılımcı şeffaf olacağız hesap vereceğiz. Biz Bursa’nın kaderini değiştirmeye geliyoruz. Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. Derdimiz Bursa; bahar da gelecek yüzümüz de gülecek.”

“AKŞENER: SEN HABUR VE OSLOCULUK OYNARKEN SENİ DEFALARCA UYARDIK”

Bozbey’in ardından ise kürsüye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı. Akşener, hükümetin kendisi ile ilgili söylediği sözlere yanıt verirken şu ifadeleri kullandı:

Bursalı kardeşlerimiz aranızda olmanın heyecanıyla onur duyuyoruz. Bursa’nın cesur insanları hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Bursa öğretmen okulu mezunuyum. 4 yıl boyunca Bursa’da okudum. Osman Gazi’nin yolculuğunda Bursa yıldızını almıştır. Bursa çinilerinin içine ezan sesi sinmiştir. Akif’e ‘Bülbül’ şiirinin Bursa yazdırmıştır. Allahlımıza bin şükür bu meydanı şereflendirdiniz. Bu meydanlarındaki bu fotoğrafı görenleri her türlü iftirayı, hakareti yapacaklar. Bu bir yerel seçim… Dikkat ederseniz Bozbey sadece Bursa’ya nasıl hizmet edeceğini anlattı; olması gereken de bu. Cumhur İttifakı’nın genel başkanlarına tek kelime etmedi. Millet İttifakı bu ruhla kuruldu. Cumhur İttifakı’nın içinde bulunan seçmenler kardeşimizdir.

Bana PKK’lı dediler, Kandille sözleşme imzaladığımı söylediler. Sen Habur ve Osloculuk yaparken biz sana söyledik; defalarca uyardık. Cevap olarak bizlere Fatiha bilmez ırkçı ve ağza alınmayacak sözleri söylediniz. İYİ Parti’nin 29 meclis üyesinin PKK’lı olduğunu söylediler. Soylu’nun PKK’lı olarak iftira attığı Abdullah kardeşim var. Abdullah Kocaeli belediye meclis üyesi adayımız. Abdullah; ‘Muş doğumluyum. İftiraları karalamaları reddediyoruz. Ben Meral ablayı takip ediyorum. İlk parti üyeliğim ve ilk meclis üyeliğimdir. Ben PKK’lı değilim, PKK’ya karşı mücadelemi herkes biliyor’ dedi.

“DÜŞMANCA DİLİN SEBEBİ EKONOMİ”

Bu 29 kişinin ortak noktaları Kürt kökenli olmaları Ak Partili olsalardı Kürt kardeşlerim olacaktı. Bizimle oldukları için PKK’lı oldular. Tarzan zorda ondan böyle konuşuyorlar. Her bir konuşmamızda hemşerilerimize şöyle selendim: ‘Bu bir yerel seçimdir. Bu yerel seçimde belediye başkanı seçeceğiz. Onların kim olduklarını onların hangi projelerini, hangi hizmet anlayışı içinde olduklarını takip edin karar verin. Bu tepedekilere en ağır hakaretleri birbirlerine edip bugün kanka olabiliyorlar. Allah rızası için dostlarınızla akrabalarınızla komşularınızla kötü olmayın. Bütün bu düşmanca dilin ana sebebi ekonomidir.’

“ELİNDEN GELENİ ARDINA KOYMA”

“Ekonominin başında Damat var ne söylediği belli değil. EYT’liler türedi dendi. EYT’lilerin hakkı hukuku ortada kaldı. 3600 ek gösterge için memurlara söz verdiler yerine getirmediler. 82 puanla atanamayanların yerine 55 puanla atananları, kul hakkı yenen gençlerin sorunlarını konuşmayalım diye her şey söylendi. Tenceredeki yangını konuşmayalım diye kapattılar. Bir Tarım Bakanı var şaka gibi. 142 bin dönümlü yerde 25 ilde patates ekmeyi yasakladılar. Sisi’ye kızıyorlardı, Mısır’dan soğan ithal ettiler. Beni hapis ettirecekmiş. Elinden geleni arkana koyma.”

“ERDOĞAN MİLLİ İRADEYE İHANET ETTİ”

“Bilerek isteyerek Türk tarımını bitirdiler. Arpaya kadar ithalat var. Ben köylü kızıyım. Tütün, ay çiçeği, buğday yetiştiricisi bir ailenin kızıyım. Bir ton tütünle bir evlat evlendirirsiniz. Bugün çiftçi borçlu, çiftçi ölmek üzere, topraklar boş. Bakan mı danışman mı ne olduğu belirsiz kişiye sormak isterim sen nasıl olur da bu meydandaki insanların Amasya’daki kardeşlerine “Bu adilere ders verin” dersin. Adi olan sensin. Bunlar zıvanadan çıktılar.  Onun için Antep vekili seçmenine “öküz dedi. Sensin öküz. O kulağı öyle çekeceksiniz ki morartacaksınız” dedi

“O kulağı öyle çekeceksiniz ki morartacaksınız. Güya hanımefendi kavramını uydurdu beyefendi. O tabiri siz kulağı çekerek göstereceksiniz. Milli iradenin yerine delik dedi. Vekillere deliğe kaçanlar dedi. Mansur Yavaş’a Ekrem İmamoğlu’na seçildiği taktirde görevden alırım dedi milli iradeye ihanet etti. Çekin kulağı o tekrar milli iradeye saygı duysun.”

“Kadınlar Meral kızım açız dediler. Niğde’de Mersin’de açız dediler. Bu açız çığlığını duymayanlar size ihanet ettiler. O kulağı çekeceksiniz ki sizin gözünüze baksınlar. Bu ikazı yapmalısınız. Özellikle de Ak Partili kardeşlerim bu ikazı en çok siz yapmalısınız. Kul hakkı Gayretullah’a dokunur. Bu kul hakkının hesabını görmek için tekrar gözlerinize bakmaları için için o kulağı çekeceksiniz. Ülkücü kardeşlerime seslenmek istiyorum. Fatiha bilmezler kandan beslenene vampirler diyenlerin kulağını çekeceksiniz ki ülkücüler Fatiha biliyormuş desin özür dilesin.”

“Arkadaş çakma milliyetçi. Her birbirinizden o arkadaşın söylemediği sözü söylemenizi isteyerek sözlerimi bitiriyorum: “Ne Mutlu Türküm Diyene””

KILIÇDAROĞLU’NDAN BEKA SORUNU SÖYLEMLERİNE TEPKİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ardından ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. İktidarın beka söylemlerini eleştiren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

“Meral hanım Türkiye’nin sorunlara vakıf, saygı değer bir Genel Başkan. İYİ Parti’den ve CHP’den ve hiçbir partiye üye olmayan tüm Bursalılara şükran borçluyum. Her yönüyle Bursa mükemmel bir kent. Osmanlı’nın başkenti ve ilk Bakanlar Kurlu’nun yapıldığı bir kent. Bursa sıradan bir kent değildir. Bursa’da yaşamak bir ayrıcalıktır. Beton Bursa değil tekrar yeşil Bursa yapmak istiyoruz Mustafa Bozbeyli’yi seçildikten sonra takip edip hangi vaadi yerine getirdiğine bakacağım. Diyorlar ki beka sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti’nin beka sorunu  var demek Türkiye Cumhuriyeti yok edilmek üzere demektir. Türki Cumhuriyeti devleti en kuvvetli en güçlü devletlerinden birisidir. Muhtarı seçtik, muhtarın ne beka sorunu var? Geçtik muhtarı, meclis üyeleri…  İl Genel Meclisi Başkanı, Vali ne beka sorunu; Vali yerinde duruyor onu da sen tayin ediyorsun.”

“O KUYRUK VARLIK KUYRUĞU OLSA EN BAŞINDA SEN OLURDUN”

“İşsizlikten söz edemiyorlar, üretimden söz edemiyorlar. Tarım bitti zaten. Mutfaklarda yangın var söz edemiyorlar. İftira atıyorlar, iftira ile bu işler yürümez. Vatandaş biliyor, görüyor. Sandığa giderken düşünün, elinizi vicdanınıza koyun, ona göre oy atın.”

“Ak Parti’yi 17 yıldır tek başına iktidar yaptınız. Oyunu her seferde arttırdı. Vatandaşlar 2 trilyon doların üstünde vergi topladı. 70 milyar dolara bizim fabrikaları sattı. Devleti 500 milyar dolara borca soktu. Ak Parti’ye şu soruyu sormak zorundalar: 17 yılın sonuna bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin; Varlık kuyruğu dedi vatandaşın aklıyla alay etti. O varlık kuyruğu olsa kuyruğun en başında sen olurdun.”

“Vatandaşın buzdolabı bomboş. İşsizlik ortadayken onların hepsinin çocuklarını işi var. Bir kibir abidesi Saray’da oturuyor. Herkesi aşağılıyor. Kibir abidelerine ders vermeniz lazım. Kulak mı çekersiniz başka şey mi yaparsınız dersini vermeniz lazım. Fabrika satıyoruz, üzüm alıyoruz, domates alıyoruz… Türkiye bu duruma nasıl geldi? Sandığa gidin vatandaşlarımız, hesabını sorun. Türkiye tarihinde hiçbir işsiz TBMM duvarında kendini yakmamıştı; bunların döneminde oldu. Ülkücü kardeşlerime söylüyorum. Milliyetçilik kolay bir olay değildir. Dolayısıyla milliyetçilik, Tank Palet Fabrikasını yani silah fabrikalarını yabancı orduya peşkeş çekmek demek değildir.”

“TANK PALET FABRİKASINI ERDOĞAN SATTI”

“Tank palet fabrikası 25 yıllığına Katarlılara kaça satıldı? Silah fabrikasını Katar emirinin sana verdiği uçağın karşılığında mı sattınız? Satan kişi yani Erdoğan’dır çünkü 20 Aralık 2018 tarihli Resmî Gazete’de Erdoğan imzalı… Girin Resmi Gazeteye bakın.”

“Kendisine Milliyetçi diyen Devlet Bahçeli’nin sessiz kalmasını anlayamıyorum. Rahmetli Ecevit ‘Sokak duvarlarına yazmadık biz Milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beş Parmak Dağlarına yazdık’ diyordu. Ülkücü kardeşlerimin bunları kendilerine sorması lazımdır. Mustafa Bozbeyli her şeyi kendi köylüsünden alacak. O da kazanacak Bursa’da yaşayan insanlar da kazanacak. Belediyelerde para yok biz vermeyiz hizmet edemez diyorlar. İzmir orada, Eskişehir orada onlara para mı veriyorlar? Özbeyli bir şey söyledi harcanan paranın hesabını halka hesabını vereceğim dedi. En önemlisi bunun söylemeseydi.”