Metin Gümüş

Bunca yıl siyaset yapmış, tek hayıflandığı konu dişine göre bir muhalefet bulamamasıymış.

Duyan da sanar ki; bu pehlivan meydan meydan dolaşmış , ağız tadıyla güreş yapacak bir rakip bulamamış.

Acaba öyle mi?

Reis hiç meydana çıktı mı?

Meydan dedimse; er meydanı, Miting meydanı değil tabii….

Hakkını yememek lazım, miting meydanlarına çıkmışlığı çoktur. Ve o meydanlarda prompterdan akan yazıları okumada üstüne kimse de yoktur.

Er meydanı ile miting meydanı çok farklı şeylerdir. (*) Er meydanı iki pehlivanin dobra dobra karşılaştıkları meydanlardır. Bu meydanlarda rakiplerin hiç birinin eli kolu bağlanmaz. İkiside eşit koşullardadır. İki rakibinde bütün hareketleri hakemin ( halkın) gözü önündedir. Yani birinin faul hareketlerini perdeleyen, ya da diğerinin yerinde hareketlerini faul gösterecek düzenekler yoktur. Reis’in çıktığı bütün miting meydanlarında bunların her ikiside vardır. Reis’in faullerini görünmez kılan, rakiplerinin doğru hareketlerini de faul gibi sunan düzenek medyadır. Bu haliyle Reis’in, eli, kolu bağlı bir rakiple güreş tutan bir pehlivandan farkı yoktur.

Rakiplerinin mitingleri kamuoyunun bilgisinden ve gözünden saklanırken, kendi yaveleri hikmetli sözlermiş gibi ülkenin dörtbir yanına gümbür gümbür ulaştırılmıştır. Sadece mitingler değil, rakiplerin televizyon programlarına katılmaları, gazetelerde yer bulmaları da engellenerek seslerini duyurmaları önlenmiştir. Bütün başarısı bu eşitsizliklerden sağladığı avantajlar sayesindedir. İyi bir güreşçi olduğundan değil.

Şimdi başta sorduğumuz soruya bir ilave yaparak bir daha soralım:

Reis hiç ER meydanına çıktı mı?

Çıkmadı!

Kendisine yapılan er meydanı çağrılarını hep duymamazlıktan geldi. Bahsettiğim er meydanı; tv’larda rakiplerle yapılan canlı açık oturumlardır. Çünkü rakiplerinin bütün kamuya seslerini duyabileceği tek mecra bu meydandır. Bunu düşünmek bile Reis’in korkudan ödünün patlamasına yetmektedir. Çünkü böyle bir durumda;

<> – Prompter yok.

<> – Rakibin hangi konuyu nasıl eleştireceği, sözü nereye getirip, ne soracağı belli değil, ön hazırlık yapmak mümkün değil.
<> – Siyasal icraatı ve kişisel yaşantısında hesabını veremeyeceği o kadar çok şey var.

Herkes pür dikkat kendini dinlerken gündeme getirilecek olursa insan içine çıkamaz hale gelecek.

Tek çaresi var: bu meydandan kaçmak!

Veee!

Ve bu meydan kaçkını, sığındığı medya kalkanı arkasından “dişime göre muhalefet bulamadım” diye hava atıyor.

Hadi ordan derler adama!

Hadi ordan!

(*) Meydanların hakkını yememek gerek. Miting meydanı da bir er meydanıdır. Ama er meydanı fobisi olanlar kendilerine özgü alanlar yaratmak için miting meydanlarını er meydanı olmaktan çıkarmışlardır.