Karga Gak Demeden
25-02-2020

Ömer ŞAN

Karga Yuvası!

“Umut yüreğin toprağıdır. Sevgiyle ekilir, geleceğe beslenir. Nadasa bırakılmaz!..”

“Ve biz/ Sevgi ekleriz toprağa/ cemre düşer gibi,/ havaya ve suya…/ Kavga biçeriz puştluğa/ umuda yelken açar gibi…/ Gökte başak,/ denizde leylak kokusu!..”

Bu hafta yazının başlığını Ömür Çağlar koydu… ‘Karga Yuvası’ olsun dedi… İlkokul 2.sınıflar için bize hikayeler yaz, diye de ekledi!

Nasıl yazarım be çocuk, memleketin bu yürek yangını havasında… Suyunda, toprağında! Kem gözler varken umudunda geleceğin.

Nereden bilsindi çocuk, depremin İran’da, yıkımın Van’da olacağını! İran’da meydana gelen 5.9 şiddetindeki depremin ardından Van’da 9 yurttaşımız hayatını kaybetti!

Kışın soğuğu geçmeden, havaya daha yeni düşmüş cemre sıcaklığını hissetmeden kerpiçten ve çamurdan yuvalarına yığılıp kalacaklarını nerden bilebilirlerdi ki?

LÖSEV var, bilirsiniz… Lösemili Çocuklar Vakfı!

Hayatını çocuklara adamış Dr.Üstün Ezer paylaşmış…

“Allah’ım , sen aklıma mukayyet ol lütfen. Gördüğüm, okuduğum doğru mu? Devlet izni ile kanser satılıyor! Sahte balın içinde her türlü kanserojen kimyasal var ve sahte olduğunu bile-bile satışına izin veriliyor. Biz, ‘Lösemi 1 yaşın altına indi’ diyoruz, kimsenin umurunda değil!..”

Şimdi, sahte olduğu kesin sağlığa zararlı balları kontrollü satışa çıkarmış he…

Yahu Devletin görevi sahte olanı engellemektir!.. Hele gıdalar üzerinde ciddi yaptırımları olmalı! Ama ‘müşteri garantili’ hastaneler ne iş yapacak he mi?..

Ondan sonra da vatandaş kamyonun üzerinde, siyanürle, silahla, duyduk duymadık her şekilde kendini öldürüyor, intihar ediyor!

Gençliği, çocukluğu Rize’de geçip, öğretmen lisesinden mezun matematik öğretmeni İnan Avşar, eğitim sistemini eleştiren bir video çekip, yaşamına son verdi ve “Artık çocukların yüzüne bakamıyorum. Saçma sapan bir sisteme hazırlıyorum çocukları” diye de not bıraktı geriye!

Yahu ne oluyor neee…

Bu insanlar neden intihar ederek yaşamını sonlandırıyor? Yok mudur bunda kimsenin vebali? Hani Fırat’ın kenarında bir kuzu meleşse…

Yetmez belki he?

Güneysu’nun Gürgen Vadisinde, kaçak ve yasadışı HES çalışmasına karşı çıkan Gürgen Köylüleri, geçen hafta gözaltına alındı! CİMER bile HES çalışmaları izinsiz ve kaçak dedi…

Ama ne olduysa 2 senede alınamayan izinler 2 günde alınmış! Jandarma, şirketin iş makinelerini vadilerine sokmayarak derelerini koruyan vatandaşları gözaltına aldı! Serbest kaldılar ama sonuçta alındılar işte.

Vazgeçmediler ama… Hala devam ediyorlar korumaya…

Sonra… Sonra ne oldu?

Yaklaşık 1 ay önce emeklilere yaklaşık yüzde 6 zam yapıldı… Dün ise yeni yapılan düzenleme ile emeklilerden yüzde 5 sağlık primi kesilecekmiş! Ne oldu şimdi?

Emekliler de eyleme çıktı… Promosyon, sadaka değil haktır! Hakkımız var alacağız… Dediler ve eklediler: Alın terimizin, emeğimizin hakkını bankalara yedirtmeyeceğiz!

Şimdi kim yiyor?

Bir de işsizlik durumu var! İktidar ve yandaşlarına göre sorun çözülmüş…

Resmi rakamlara göre ise işsizlik artarak yüzde 14 seviyelerine çıkmış. Hele Rize’de!

Çaykur’a mevsimlik işçi alınacak. Sabah 07.00’de kuyruk 200 metre ile başlamış giderek uzamış… Haber sitesi de uyarmış: “Kuyruk 200 metre ha, ona göre!”

Kimin kuyruğu? Umudun mu yalanın mı?

Rize Valiliğine, Özel İdare bütçesinden alınan Q7’den sonra şimdi de Audi A8L alınmış! Üstelik fiyatı da 1 milyon 850 bin TL imiş!  Eleştirilere birileri, Rize’den alınmadığı Ankara’dan, bakanlıktan gönderildiği ifadesiyle savunma yapılmış!

Biraz araştırınca, arabayı satın almanın kolay olmadığı, bulunmadığının konuşulduğu duyuluyor! Güle-güle kullanılır mı acaba?

Ama Ömür Çağlar daha 8’inde… Ne bilsin ki karga yuvasız olmaz diye!

Rize’nin eski siyasetçi, esnaf ve sosyal hayatının renkli insanlarından, sevgili ağabeyimiz, inşaat mühendisi Niyazi Kaptan’ı, solunum yetersizliğine bağlı kalp krizi sonrasında kaybettik.

Birçoğumuza ağabeylikten öte dost oldu. CHP, SHP, DSP ve son olarak yine CHP’de İlçe Başkanlığı ve İl Yönetim Kurulu üyeliği gibi önemli görevlerde bulundu, Rize’ye güzel katkılar sağladı! Hepimizin başı sağolsun… Mekanı cennet olsun. Yürek acıyor, acıyor ama o özgür yeleli beyaz atları durdurabilene aşk olsun..

Ha bir de… Bir şehit annesinin sözü imiş… “Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece, size hep tatlı gelecek…” Sizce ne kadar ağır?