Valinin Özrü Kabahatinden de Büyük!
Prof. Dr. Taşçıoğlu’nun Ruhu İncindi!

 

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, çağın en büyük salgını ile ön cephede hayatları pahasına mücadele veren, bir canı kurtarmak için can veren sağlık çalışanlarına hakaret etti, incitti!. Ben inanıyorum ki 2 Nisan 2020 tarihinde coronavirüssten hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun ruhu incindi. Bir konuşmayı bilmiyorsan susacaksın!. Konuştun, hata yaptın, özür dilemesini bileceksin. Özrün kabahatinden büyük olmayacak!.

Vali de olsan, sıradan vatandaşta olsan bunu bilmek zorundasın. İşkembeden değil, ağzından konuşacaksın!.Bilerek konuşacaksın!. Bilmeden kendin bile ne dediğini bilmeden konuşmayacakaasın!!. Demem o ki; şu meşhur Vali öğretisine mazhar olmayacaksın. Nasıldı o hikaye..

Hani bir baba/oğul hikâyesi vardır ya bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Adam oğluna hep “sen adam olamazsın, sen adam olamazsın” dermiş, oğlu da “ileride göreceksin nasıl bir adam olduğumu sana göstereceğim” dermiş, babasına.

Aradan yıllar geçmiş delikanlı okuduğu okulları bitirmiş ve bir ile vali olmuş. Vali olduğu gün yardımcısına emir vererek; falan köyde bir adam var onu alın acele olarak yanıma getirin der.

Emir demiri keser misali valinin yardımcısı kolluk güçlerine haber verir. Emri alan karakol komutanı iki jandarmayı hemen köye göndererek “ şu isimli şahsı derhal yakalayın getirin” der.

Jandarmalar verilen emri yerine getirir ve valinin babasını apar topar alıp valinin huzuruna getirirler, babasının içeri girmesiyle oğlu babasına:

-Baba; bana adam olamazsın diyordun bak ben vali oldum der.

Kendisini apar topar acilen huzuruna getirten oğlunun bu sözü karşısında baba:

“-Oğlum ben sana vali olmazsın demedim ki, adam olamazsın dedim, eğer adam olsaydın babanı ayağına getirmezdin” der, oğluna..

Sağlık Bakanı Corona virüs salgının Türkiye’ye sırçamsından sonra sürekli Sağlık ordusuna, çalışanlarına atıfta bulunarak söze başlar, Onlara gönülden teşekkür eder. Çünkü kendisi doktor olduğu için nasıl bir görev yaptıklarını çok iyi biliyor. Yani damdan düşenin halini damdan düşen anlar misali. Zaten ben hep şunu derim. Hangi bakanlık için insan atanacaksa o bakanlıkla ilgili meslek erbabı olsun. Bu valiler için de geçerlidir.

Vali olacak insan toplum bilimini, toplum psikolojisini, yönetişimi, iletişimi, “insancan”lığı öğrenecek, o sınavlardan geçecek ondan sonra atanabilir hale geldikten sonra siyasi irade atanacak kişi bu kriterle vali atayacak!. Yok öyle benim adamımsın git vali ol!. Böyle olunca sonuç bu oluyor. Zonguldak valisi bir gün bile o görevde kalamaz. Kalırsa eğer sağlık çalışanlarını her gün rencide eder. Bu mücadelede şevkleri kırılır. Başarı oranımız düşer.

İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı bu zatı muhteremi merkeze alın ki kalbi kırılan 10 binlerce sağlık çalışanı psikolojik olarak rahatlasın.

Bu yazımdan dolayı beni mahkemeye verir mi bilmem!. Ama verirse peşinen teşekkür edeceğim. Çünkü hak yolunda çekilen cefa alınan ceza kutsaldır.

Cefakar Hekimlerimize, Tüm sağlık çalışanlarımıza, bir kere daha gönülden teşekkür ediyorum. Vali Bektaş’ı kınıyor, bir an önce istifa etmesini yada görevden alınmasını bir vatandaş olarak istiyor ve bekliyorum!