Sami Özçelik
Artvin

Yaylacılık insanların varlığından beri süregelen bir gelenektir. Bu gelenek yazların sıcak geçmesinden, otlak alanların kurumasından kaynaklanmaktadır. Haziran ortalarından Eylülün sonuna kadar Yaylalarda kalan hayvan üreticileri burada hayvan ürünleri üreterek bir kısmı ile kendileri geriye kalan ürünleri de pazarlayarak geçimini sağlamaktalar.
Hayvancılık ve tarımla uğraşanlar üretim yaptıkları için kendi istihdam sorununu çözmüş oluyorlar. Bunun yanında istihdam da sağlıyorlar.

Bu yıl mevsimler itibariyle havalar henüz ısınmadı. Mayıs ayının ilk haftasını geriye bırakmamıza rağmen bazı yerlerde örneğin Macahel geçidine 1800 rakımlarda kar yağdı. Bilbilan henüz kar altı da.

Mayıs karı da üstüne ekledi. Diğer yandan agıl içinde kalan hayvanlarda daha çok ot ve yem yediği için bunların fiyatlarının da anormal artması nedeniyle hayvan üreticileri sıkıntı yaşadı. Bu nedenle bazı hayvan üreticileri şimdiden yola çıkarak konaklaya konaklaya yaylaya doğru yürüyüşe geçti.

Borçka Güreşen köyü sakinlerinden Kadir Yıldız koyunlarıyla 1 Mayıs itibarıyla Bilbilan ‘a doğru yola çıktı 8 gün boyunca yürüyerek Ardanuç Cehennem Deresi kanyonuna kadar geldi. Burada gazetecilere rastgeldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan hayvan üreticisi Kadir Yıldız şunları söyledi;

“Yolculuğumuz Bilbilan yaylasına . 1 hafta önce  köyümüz,Borçka Güreşen Köyü’nden yola çıktık. konaklayarak 8 güne Cehennem Deresi kanyonuna Ardanuç’a geldik.

Bir 8-10 gün daha buralarda oyalanarak Bilbian’a ulaşmış olacağız. Havalar bu sene soğuk geçiyor. Bahar bitti, kış devam ediyor!. Akşam yaylaya kar yağdı. Ama bu hayvanların artık ağıldan çıkması gerekiyor. Artık yavaş yavaş çıkacağız. Hayvancılık zor ve meşakkatli bir uğraş. Sevmek lazım, çalışkan olmak lazım, doğayı, hayvanları sevmek lazım. Bu bizim baba, dede mirasıdır.

eskiden daha çok hayvan üreticileri vardı şimdi nispeten az aldık Bizim köyde 3-4 tane kaldık hayvancılık yaparak bir anlamda devletimize de katkı sunmuş oluyoruz Çoban arayarak istihdama da katkı sunmuş oluyoruz.
Dolayısıyla hepimizin üretici olması gerektiğine inanıyorum.

Dışarıya bağımlı olmayız kendi etimizi Sütümüzü yoğurdumuzu peyniri müziği üretim sağlıklı ürünlerle besleniriz hastalanmaz birçok sağlıksız ürünler yüzünden çok ciddi hastalıklar kapımızı çalıyor. Bizim üreteceğimiz ürünleri dışarıdan almamalıyız.

Bu nedenle tarım ve hayvancılıkla uğraşan Çalışkan insanlar ürettikleri sağlıklı ürünlerle ülkeye Millete hizmet etmiş oluyoruz. Ben çiftçilerimizi ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımızı gerçekten kutluyorum. Çünkü nasıl bir emek verdiklerini çok iyi bilen bir insan olarak söylüyorum. Eğer destek verilecekse, teşvik edilecekse, yardım edilecekse bu üreten insanlara yapılmalıdır.

Biz üretmeye devam edeceğiz bu bizim Baba dede mesleğidir ve mirasıdır. Bizlere bu imkanı verdiğiniz için, konuştuğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Bilbilan’a gelirseniz, orada da sizleri ağırlamak çam sakızı çoban armağanı yada bir dağ çayını ısmarlamak isteriz. iki üç aylığına Hoşçakalın diyoruz. Eylül ayının ortalarına kadar, havaların durumuna göre, tekrar burada görüşmek dileğiyle diyoruz”Sami Özçelik