Coronavirüs’un ilk büyük dalgası umreden dönüp ülkenin dört bir yanına dağılan kişiler tarafından gerçekleştirildi.

İkinci büyük dalga, yasağın başlamasına iki saat kala gece yarısından itibaren sokağa yasağının ilanı ile geldi. Panik içinde 0nbinlerce vatandaş hiçbir önlem almadan marketlere yiyecek peşine koştu.

Ayasofya cami yapıldı ve Erdoğan’ın Cuma namazını Ayasofya’da kılacağı duyuruldu. Günlerce Ayasofya’da değişikler yapıldı. Resimler, heykeller, yazılar perdelerle kapatıldı. Erdoğan iki kez Ayasofya’ya gelip çalışmaları bizzat kontrol etti.

Ve dün salgına dair hiçbir önlem almayan binlerce insan Ayasofya’nın önünde şeriat gösterisi yaptı. Tarikatlar, hocalar, şeyhler, şalvarlılar, fesliler, takkeliler, emperyalizme karşı kurtuluş savaşını verip tam bağımsız bir ülke yaratan ve İstanbul’u ikinci kez fetheden Mustafa Kemal Atatürk’e küfürler yağdırdılar.

Onlar küfür eder de diyanetin başı susar mı?
Elinde kılıçla çıktı hutbeye. Önünde mikrofondan “Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedileni çiğneyen lanete uğrar.” Diyerek dışarıdaki kendini kaybetmiş kalabalığa gönderdi sesini.

Bu Coronavürüs’ün üçüncü dalgasıdır. Üstelik bu dalganın elinde kılıç da var.

Sesleri duyan Fatih Sultan Mehmet’in de Mustafa Kemal Atatürk’ün de yürekleri acıdı.