Özer Topçu
Ülkemizin gerçeklerini yazmayı ”cumhurbaşkanına hakaret” kabul eden bir yargı ile baş başayız.
Buna rağmen;
Tam 25 Yıldır, Atatürk’e hakaret edenler tespit edildi, belediyelerde işe alındı. İsmet İnönü’ye hakaret zaten beş vakit namaz kadar farz olmuş, ama yargı sağır, kör, hatta bitkisel hayatta.
Sivas Madımak’da, Madımak’ı ateşe veren hiç kimse işsiz kalmadı. İşi olanlar da terfi ettirildi.
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a dünyanın en ağır hakaretleri edenler, işe girdi, ihaleleri kaptı, parasal olarak ihya edildi.
Basını görünce CHP başkanına, CHP’ye, onların politikalarına hakaretler edenler yine iş güç sahibi edildi.
Türban takıp, cemaatten (FETÖ) referans getiren hiç kimse aç ve açıkta kalmadı.
CHP’ye karşı kim kanunsuz bir eylem yapsa mutlak ödüllendirildi.
Özgür Özel ”gideceksiniz” dedi sadece.
Bir ahlaksız 2m’lik mezar gösterdi, bir kahpe mermi gösterdi, tehdit etti. Bakın olum, kızım, sizin ağa babalarınız siyasiler, tarikatlar 28 Şubat bizi şöyle etti, böyle etti diye kıçlarını yırttılar. Oysa 28 Şubat’ta bir A-4 kağıdına yazı yazmışlardı ve onu okudular. Hepsi bu yazıyı duyunca altlarına sıçtılar. Başka hiç bir eylem yapılmadı. Bu bok adamlara, kadınlara. Ya biz nerden geliyoruz biliyor musunuz? 12 Eylül bizi asfalta yatırdı, üzerimizden silindir geçirdi. Ih bile demedik lan. O mermiyi ne yapacağımızı anlayasın diye bu denli kibar anlatıyorum. Bırakın 2 metre mezarı, bizim çoğumuzun mezarı bile yoktur. Biz oralardan geliyoruz.
Benim, hükümetin beceriksizliğini eleştirdiğim yazıyı hakaret sayan o anlı şanlı savcı, yani sözüm ona savcı, mermi ile tehdit edeni, 2 m. mezar göstereni görmedi, duymadı.
Ömer Çelik cen cen cen yapıp, bu gerçeklerin üstünü örtmekte pek maharetli. Onun yetişemediği yerde de Mahir Ünal…
Neyi savunuyorsunuz?
Ömer Çelik
Mahir Ünal
Bunca kepazeliği yapıp, hala zeytin yağı olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
Sizden olsa olsa teneke pası olur.
Zift olur, katran olur.
Ne sanıyorsunuz kendinizi?
Basına istediğiniz an çıkabiliyor, istediğiniz yalanı söyleyip, nasıl olsa çürüteni televizyonlara çıkartmıyoruz mantığıyla hareket ediyorsunuz.
Koskoca adamlarsınız ve her gün bu topluma yalan pompalıyorsunuz.
Peşinden de ahlaktan bahsediyorsunuz.
Hangi ahlak?
Ahlak size her arsızlığı yapmanıza olanak tanıyan şey mi oldu?
Adam ”gideceksiniz” dedi.
Kazık mı çakacaktınız yoksa, tabi gideceksiniz.
Bu devleti kuran parti size iktidar olma imkanı yaratmış, siz yoksa parlamentoyu etkisizleştirdik diye, padişahlığı mı ilan ettiniz?
Gideceksiniz.
Hatta çoğunuz yüce divana çıkacaksınız, çoğunuz da 26 yıllık yerel, 18 yıllık iktidarlık döneminizin hesabını vereceksiniz.
Muz cumhuriyeti sandınız ülkeyi galiba.
Kafasını kaldıranı tutuklatarak işten sıyıracağınızı mı sandınız?
Yerel yönetimlerde yapılanların aynısı 18 Yıllık iktidar sürecinizde de sürdü. Kefen giyenler ülkeye bekçi edildi. AKP gençlik kollarındaki hukukçular hakim ve savcı edildi. Hiç birisi usuluna uygun yapılmadı.
Bunların hesabının sorulmayacağını mı sandınız?
Sahipsiz köy mü burası?
Bak adam çıkar bir kelime der, feleğiniz şaşar…
Bunlar iyi  günleriniz daha. O partinin yönetimlerinde bizler olsak, her gece karabasanlar, afakanlar uykularınızın yoldaşı olurdu.
O günler de gelecek.
Uykularınız kaçacak.
Hava alanından, barajlara, maden arama izinlerine, özelleştirmelerdeki okus pokuslara, ihalelere, ÖSS, ÖYS, KPSS ve benzerlerinde ki soru hırsızlıklarına. FETÖ’nün üstüne atıp kenara sıvışamazsınız öyle. FETÖ ne suç işlediyse, hepsinde suç ortağısınız.
Hesap sorulacak Ömer Çelik,  Mahir Ünal… O kin ve düşmanlık yayan dilinizi ne kadar yumuştırsanız yumuşatın, akan zehri unutacak mıyız?
Gideceksiniz tabi?
Hesap vereceksiniz tabi?
Ne o…
Sahipsiz köy mü sandınız koskoca ülkeyi?
Akıllıyım diye ortalıkta geziniyorsunuz ama, Atatürk’ün heykellerini yıkmak için manevralar yaptınız hani, sonuçta yıkamayacağınızı anlayınca, bilemediniz mi sabahın bir sahibinin olduğunu?
Şiir sevseydiniz, okusaydınız orada parola vardı esasında.
En azından durumdan vazife çıkartıp, suç dosyanızı bu kadar kabartmazdınız.
Cehalet kötü bir şey.
Zamanınız çok ama. Kitap okumaya da çok zamanınız olacak…
Önce gideceksiniz…
Sonra hesap kitap…
En sonunda okumak.
Özgür Özel’de tam bunu demişti. Sandık, demokrasi demişti.
Sizin için demokrasi darbedir çünkü.
En sonunda da vakit tamamdır Abbas…
3 Mayıs 2020