Muhteris müfteri ve uzun elli
ezberi de arap işi ya lelli
fıtratından gelmektedir besbelli
yetmiş yedi düvelce de tescilli.

Öyle münkir münafığın
iflah olmaz bir fasığın
soy insana iftirası
nankörlüğün dikâlâsı

ateşle dolsun kucağı
tez günde sönsün ocağı
ülke azaphane oldu
canlar yakar bulaşığı

zat ister halife olsam
ve sen dahi şeyhülislâm
ver katli vacip hükmünü
huşu ile bas mührünü…

AH ŞU DAMDA GEZEN MUHALEFET

Yahu, siz ne zaman ineceksiniz şu gezdiğiniz damdan. Her birinizde aynı feryat figan: “Akape, vatandaşın cebine para koymuyor, şu korona günlerinde.”

Koyuyor, damda gezenler, koyuyor. Hem de köküne kadar koyuyor. Onlar, kime ne koyacağını iyi biliyor. Akepe’nin maaşlı seçmenleri var. Onların cebine koyuyorlar, parayı. Onlar da “Ekmek elden su gölden, çal kişi parmakların oynasın.” gönenip gidiyorlar.

Biat etmeyen, tüyü bitmemiş yetimin rızkıyla beslenmeyi reddeden onurlu insanların payına da acı zulüm, tutsaklık düşüyor.

Büyük kentlerde seçimleri kaybedince öfkeyle itiraf etmişlerdi bu gerçeği. Ne denmişti ekranlardan, milyonların gözünün içine baka baka ve başlarına kaka kaka: “Her ihtiyaçlarını karşılıyoruz; karınlarını doyuyoruz, gene de oy vermiyorlar.” Bir tek siz muhalefet yapmasını beceremeyenler bilmek istemiyor bu gerçeği. İnin artık damdan, ayaklarınızı yere basın da gerçekçi, umut verici politikalar, çözümler sunun şu umudunu tümden tüketmeden topluma.

Bunca yanlışa, haksızlığa, hukuksuzluğa rağmen,  iktidarlarını sürdürüyorsa birileri, sizin yüzünüzdendir. Bu gerçeği kabullenmekle başlayın, işe.

Bilal Kayabay