Sanılmasın ki Emperyal güçlere rağmen, Ayasofya, Cami – i Kebir yapıldı. Bu, büyük gibi, çok değerli ‎gibi pazarlanmaya çalışılan, küçükten de küçük; ucuzdan da ucuz bir oyundur.

Hıristiyan dünyasının, ‎karşıymış gibi davranması da bu ucuz oyunun gereği, danışıklı bir dövüştür. Biliyorlar ki biz karşı ‎çıkarsak, oradaki çobanlarımızın eli güçlenecektir. ‎

Çok açık, kesin kanıt mı istiyorsunuz. Buyurun, size iki belge: Biri, emperyalizmin başı ABD Başkanı, ‎Richard Nixson’dan,biri de Ayasofya, cami olmalıdır bayrağı açanlardan, Menzil Şeyhi’nin kucağında hidayete ‎ermiş, dincilerin mürşidi şairden:

1- ‎”Müslüman ülkelerde, demokrasi ve laiklik,olmasına izin veremeyiz Eğitim sisteminin ve ülke ‎idaresinin, din temelleri üzerine kurulması gerekiyor. Başlarındaki çobanı ele geçirince, ülkeyi, biz ‎yönetiriz.Bu doğrultuda tedbirler almak zorundayız. “ADB Başkanı Richard Nixon

2- ‎“Amerikan politikasını korumakla mükellefiz… Amerikan siyasetini tutmak biricik yol… Amerika’dan ‎nazlı bir sevgili muamelesi görmek biricik dikkatimiz olmalı. Yoksa bir Amerikan bahriyelisinin, iki yana ‎açık bacakları arasında mütalaa ettiği kadından ileri geçemeyiz. Dış siyasetimizde Amerikan siyaseti ‎ve iç bünyemizde Amerikanizm politikasını kendimize tecezzi etmez (birbirinden ayrılmaz) bir ‎siyaset vahidine (tekliğine) göre ayarlamakta büyük ve her işe hâkim bir mânâ gizlidir.”Necip Fazıl ‎Kısakürek / 17 Temmuz 1959 Büyük Doğu Dergisi.‎

Bu korkunç, aşağılayıcı belgeler orta yerde dururken, ekranlarda, gazete köşelerinde havanda su ‎döven, sözüm ona, muhalif, kanaat önderi geçinenler;  halk dalkavukluğunu muhalefet sanan ‎partiler, neden, nasıl bu belgeleri, tezgâhçıların kafasına vurup kullanışlı sürünün gözüne gözüne sokmaz. Anlayan, beri ‎gelsin.‎

Ozan Serdari’ye selam çakıp: “Nesini söyleyim canım efendim  / Gayri düzen tutmaz telimiz bizim / ‎Arzuhâl eylesem deftere sığmaz / Omuzdan kesilmiş kolumuzu bizim.” diyecem demesine de dilim ‎varmıyor gene de. “Çıkmadık canda umut vardır” deyip avunuyoruz işte.

‎Ayasofya üzerinden oynanan oyununun, kurulan tezgâhın aslı astarı budur.‎ Ötesi laf – ü güzaftır.‎ Anlamayana davul zurna az, anlayana sivrisinek saz…

Bilal Kayabay